Bugün dünyada herkesçe kabul edilebilecek şekilde fiyatlardaki artış göze çarpıyor. İnsanlar aldıkları ürün veya hizmeti devam eden günlerde o gün aldıkları fiyattan çok daha yüksek seviyelerden aldıklarından şikayetçiler. Fiyatlardaki bu artışı iktisadi olarak fazla derine girmeden sade şekilde söylemek gerekirse, fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak artması yani enflasyon dünyada ülkemize göre çok düşük seviyeleri geçmez iken ülkemizde durum hiç böyle değil Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyon oranı yüzde 61 seviyelerinde mart ayında zirveye çıkmış durumda. Ancak bağımsız enflasyon raporları açıklayan kuruluşların tahminlerini inceleyecek olursak bu oranlar yüzde 110 ile yüzde 140 arasında değişkenlik gösteren yüksek bir enflasyon oranı ile ne yazık ki karşılaşıyoruz.
Ülkemizde görülen bu olumsuz ekonomik durumun yaşanmasında kimi görüşler kimliği belirsiz dış güçleri, kimi görüşler Rusya- Ukrayna arasındaki çatışmayı, kimi görüşler ise geçmişten beri muhalefeti sorumlu tutuyor. Ancak şüphesiz ki bu pahalılıktan etkilenen daha doğru tabir ile anlatmak gerekirse bu pahalılık altında ezilen iktisaden orta gelir ve alt gelir grubunda hayatlarını idame etmeye çalışan vatandaşlarımızdır.
Örnek olarak her zaman bir zam bahanesi, işletme girdi kalemlerinde önemli bir yere sahip olan ve ne yazık ki tamamen dışa bağımlı olduğumuz petrol fiyatlarını inceleyecek olursak durumu daha iyi anlarız. İncelememize 2020 yılı itibari ile başlarsak, 2020 yılı başlangıcında coronavirüs tüm dünyayı ve ülkemizi küresel ölçekte olumsuz etkilemesiyle vaka ve ölüm oranları hızla artmaya başladı. Tüm dünyada daha önce rastlanılmayan bu salgın karşısında hiçbir aşı veya ilaç tedavisi bulamayan ülkeler hızlıca tıbbı ve ekonomik çok ciddi önlemler alarak kapanmaya gitti. Bu kapanma beraberinde mobilitenin kısıtlanmasıyla petrol fiyatları hızla geriledi.
Zamanla dünyada olumlu aşı ve ilaç çalışmaları ile küresel çapta vaka ve ölüm sayılarının düşme eğilimine girmesiyle ile tüm dünyada mobilite artmaya başladı. Bu durum devamında petrolün varil fiyatı düşerken minimum düzeyde hane halkları vatandaşlarını ekilerken petrolün varil fiyatı çıkarken böyle olmadı. Petrolün fiyatları dünyadaki bahsi geçen küresel açılma ile yüksek bir hızla artmaya başladı. Petrolün varil fiyatındaki artış Rusya- Ukrayna çatışmasıyla rekor seviyelere tırmandı. Bu arada ülkemizdeki son yıllardaki enerji arayışları ve belirli periyotlardaki bu enerji arayışlarındaki olumlu gelişme ve müjdeler kısa veya orta vade de enerjide dışa bağımlılığımızı azaltması en azından bugünkü konjonktürde mevcut gözükmezken girdi maliyetlerindeki yüksek artışlar nedeniyle zor günler yaşayan çiftçimiz oluşan bu çatışma durumu ve ekonomi kaynaklı olumsuzlukların bir yansıması olan mazot fiyatlarındaki artışlardan olumsuz etkileniyor.
Çiftçimiz bu akaryakıt giderindeki olumsuzluğu ürettiği ürünün maliyetine kendi kazancından da kısarak minimum seviyede yansıtıyor. Aynı şekilde taşımacılık yapan esnaflarımızda bu artan akaryakıt maliyetlerinden çok yüksek derecede etkileniyor. Bu etkileniş kısacası çiftçisinden nakliyecisine, nakliyecisinden ürün ya da hizmeti tüketen toplumun tüm kesimini olumsuz bir dalga şeklinde etkiliyor ve etkilemeye de devam edeceği ne yazık ki bugün için karşı konulmaz bir gerçek.
Bu yaşanan olumsuz ekonomik durumun sonlanmasına dönük ekonomik, zirai ve diğer bütün üretken alanlarda yapısal tedbirler biran önce alınmalı ve uygulanmasına dönük adımlar zaman geçmeden atılmalıdır. Unutulmamalıdır ki atılan her adımın etkisi bugünden yarına kendini belli edemez ve en az 6 ay geçmesi gerekir.
Ekonomik gündemin geçim sıkıntısı değil üretim, ar-ge, sanayi 4.0, olduğu günlerde görüşmek üzere…
Batuhan TIRTAR (EKONOMİST, İKTİSATÇI ve YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİ)
EKONOMİ
13 saat önceGÜNDEM
13 saat önceGÜNDEM
14 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
5 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.