Av. Ömer Faruk ERDOĞAN Yazdı. ” Sen Mustafa Kemalsin!”
Av. Ömer Faruk ERDOĞAN Yazdı. '' Sen Mustafa Kemalsin!''
Yıl 1920 ve sen Mustafa Kemal’sin;
Çok sıkıntılı cehennem tadında yılları geride bırakmışın, yetmemiş daha zoru önünde duruyor.
Hareket ordusuyla 19 Nisan günü İstanbul’a girişin daha dün gibi.
Ardından 1911 de Trablusgarp’a gelişin Tobruk savaşının tozu dumanı hala damağına yapışık.
Ya o Bigalı köyü hiç unutabildin mi o günleri?
Ah Arıburnu…
ismi gibi her yerden üzerine uçuşan arı misali mermilerin altında geçirdiğin o günler senin isminle yazılmış tarihe.
Yıl 1919. Hani ülkenin yarısına göre hain, diğer yarısına göre aziz padişahın zamanında Bandırma vapurunda geçirdiğin günleri hatırla. 19 Mayıs’ında güneşin bir başka doğdu o 1919’ u…
Şimdi 23 nisan meclisi açacaksın. Daha sonra nerden esecek bilinmez çocuklara bayram olarak hediye edeceğin gündesin.
Bazıları tek mermi atılmadı dese de 4 büyük savaşa gireceksin. Dört bir yandan işgal altında olan son bir avuç vatan toprağında. Parmağın ufku gösterirken resimlerin yapılacak “ordular ilk hedefiniz Akdeniz!” diye haykırırken.
Tüm bunlar bitince 600 yıllık saltanın sonunu getireceksin. 1923 geldiğinde ülkede hiç sana laf edecek insan kalmamış herkes ağzının içine taparcasına bakarken sen garip bir şey yapacaksın.
29 Ekim günü cumhuriyeti ilan edeceksin. Bey’im onca savaşa girmişin!
Dişinle tırnağınla sefalet içinde bitmiş bir ülkeyi temizleyeceksin
Ve sen kalkıp kimsenin duymadığı cumhuriyet dediğin zırvalığı icat edeceksin,
Ne olacakmış bu gelince;
Halk efendi olacakmış
Seçimler olacakmış ve o cahil sürüsü kendilerini yönetecekleri kendi seçecekmiş
Hele hele kadınlar, eşit olup aynı erkekler gibi seçip seçilecekmiş.
Saltanat olmayacakmış.
Yahu hadi yapacaksın bir delilik az düşünüp taşınıp parlamenter sistem diyeceğine “başkanlık” falan deseydin ya.
O da yok.
“Halk ta halk” kafayı yemiş gibi gezineceksin. Bir gün biri çıkıp “senin bu gücünü ve imkanlarını kullanmamana küfür eder” diye bile düşünmeyeceksin.
Biz seni anlamayacağız bundan emin ol;
Neden karanlık taassubun tüm kapılarını kapatmadığını?
“Bu halk dinini kendi dilinde öğrenmeli” demeni .
“Eğitim” diye yırtınmanı…
Sahi sen niye krallığını ilan etmedin?
Tüm şartlar ve imkanlar elindeyken nerden çıkardın bu Cumhuriyet zırvalığını? Oysa üzerinden yıllar geçip devran döndüğünde, birileri senin hatırana bile tahammül edemez hale gelecek. O birileri bu ülkeyi o karanlık saltanat günlerine geri döndürmek için yırtınacak, bilemedin.
Bu kadar sevgi gereksizdi Paşam !
Bizi bu kadar sevmemeliydin…
Av. Ömer Faruk ERDOĞAN