”Değişen Konya!” Mimar Ömer Kaan Arıcı yazdı.

''Değişen Konya!'' Mimar Ömer Kaan Arıcı yazdı.

Bugün sizlere yaşadığımız, gazetemizin faaliyet gösterdiği şehir olan Konya’dan bahsedeceğim. Konya, çevresinde bulunan Aksaray, Niğde, Karaman ve birçok diğer il ve bu illere bağlı ilçelere adeta bir cazibe merkezi, bir çekim odağı olmuştur. Bu durumun ortaya çıkmasında Konya’nın tarihi, kültürü ve geçmişten bugüne bir ticaret şehri olmasının, bir sanayi şehri olmasının büyük etkisi vardır. 

Ancak özellikle son yıllarda hem geçmişi ile köklü bir değere sahip olan hem de bugün için ekonomik ve siyasi değeri yadsınamaz bu şehir hak ettiği değeri ne yazık ki göremiyor. Ekonomistler için yapılan projelerin gösterişi ve maliyeti kadar önemli olan bir konu varsa oda o projenin misyonu ve vizyonudur. Şunu demek istiyorum yani, bir proje yapılırken o günkü şartlar, o günkü projenin maliyet değerlendirilmesi yapılmalı, aynı zamanda projenin gelecek en az yarım yüzyıllık haritası çizilmelidir. Bu iktisadi açıdan yapılması gerekendir, ki 1960’lı yıllarda projelendirilerek hizmete açılan ve bugünlere kadar verimli bir şekilde hizmet veren Nalçacı caddesi verilebilecek en güzel misyona ve vizyona sahip maliyetinin sonuna kadar hakkını veren bir projedir. Başka bir örnek verilmesi gerekirse, bugün ne yazık ki yıkılan 1940’lı yıllarda yapılmış olan Konya Atatürk Stadyumu vizyonlu ve maliyetinin hakkını sonuna kadar veren projelerdendir. Şehrin spor aktivitelerine yıllarca ev sahipliği yapmıştır. Bugün yıkılmış olsa bile Konya’nın spor tarihi açısından çok önemlidir. Merkezi konumda ve bu doğrultuda şehir merkezinde yaşayan insanların spor aktivitelerini karşılayacak düzeyde olduğu için yıkılmasının yanlış olduğunu düşünen birçok insan mevcuttur.  

Konya’nın geçmişte sahip olduğu ve çok sevilen özelliklerinden olan orta ve alt gelir grubunda bulunan vatandaşlara da hitap eden ekonomik özellikleri, beşerî yapısı ve hızlı ulaşım sistemiydi. Ancak görüyoruz ki şehir son yıllarda kira artışları ve dikey lüks mimari ile orta- alt ekonomik sınıftaki vatandaşlarımızı çok zorlamaktadır. Geçmişte özellikle Selçuklu bölgesi yatay mimariyle yapılmış, İstanbul ve Ankara yolları ile insanlar sanayi bölgelerine, şehir merkezine, üniversiteye raylı sistemle kolaylıkla ulaşma imkanına sahiptiler. Ancak geldiğimiz noktada şehir gittikçe lüks konut barındıran ve dağınık hale gelmiştir. Bu durum şehrin yeryüzü şekillerinden kaynaklı beşerî avantajını gölgelemektedir. Şehir planlaması, dünyadaki ekonomik göstergeleri de paralel olarak güncellenmelidir. İstanbul ve Ankara yolları artık artan ulaşım yükünü kaldıramamaktadır. Acilen mevzu bahis Şehir planlaması dahilinde çevre yolu için fiili adımlar atılmalıdır. Konya geçmişten günümüze ekonomik ve planlı bir şehir özelliği hep barındırmıştır. Bazı beşerî sorunlar bugün önem teşkil etmekte ancak Konya’nın geçmiş birikimi ve insan sermayesi bu sorunların üstünden gelecek niteliktedir.    

Ömer Kaan Arıcı