‘’Sanayii ve çırak bulunamama sorunu üzerine’’ Gazeteci yazar Tankutalp ALTUNSOY Yazdı.
’Sanayii ve çırak bulunamama sorunu üzerine’’ Gazeteci yazar Tankutalp ALTUNSOY Yazdı.
‘’Sanayii ve çırak bulunamama sorunu üzerine’’ Gazeteci yazar Tankutalp ALTUNSOY Yazdı.
Başlık her ne kadar sanayii olsa da genel anlamda hiçbir iş dalında yetiştirilmek üzere eleman bulunamıyor. Buna kısmen eğitim sisteminde ki aksaklıkları neden göstersek de bence genel sorun iş damı haline gelmiş kapitalist ustalar. İşin çıraklığından gelmemiş parasıyla iş kurmuş bütün dallamalar çırak ve kalfa çalıştırma derdine düşmüş. Kardeşim sen paranla çalışabilirsin veya iş yeri açabilirsin lakin ustalığı sana şırıngayla enjekte etsek bedenin kabul etmez…
Bugün bir olay ile karşılaşmam üzerine böyle bir yazı yazma gereği duydum. Bilgisayar üzerine çalışan bir arkadaşımın yanına oğlumu iş öğrensin diye ücretsiz bir şekilde işe başlattım. Arkadaşım gerçekten usta, ağır azam sakin efendi bir insan. Oğlum da üniversitede bilgisayar programcılığı okumak istediği için, arkadaşım ile konuşarak en azından öğrenmek istediği alanda fikir sahibi olsun, temeli olsun istediğimiz için işe başlattık. Bugün ilk iş günü idi bende heyecanlıyım tabi gün içinde iki kere uğrayarak durumunu sordum. Akşam işten almaya gittim arkadaşımla konuşurken, yan dükkanlardan birinin sahibi içeri girdi ve oğlum gibi çalışan çocuğa başladı fırça atıp hakaret etmeye, hakaretle kalsa iyi birde kulağını çekti, çocukta ses yok, çocuk çekingen mahcup üzgün ve en önemlisi rencide oldu. Kalbi kırıldı. Gelen esnafa cins cins bakıp benim çocuğa ilişmesin diye düşünürken baktım ki, benim oğlana çatmaya başladı. Dayanamadım arkadaşımın dükkanında başladım ağız dalaşına, üstüne gittim, demin sessiz çırağın üstüne onun gittiği gibi adam geri vites. Demin çocuklara bulaşıyordun gel hadi bana bulaşsana diyorum, sen böyle yaparsan bu çocuklar eğitilemez diyor. Ulan senin de senin eğittiğin çocuğunda…
Fiili şiddet olmasa belki de bu kadar kızmayacaktım lakin adam tam bir köyden indim şehire ayısı. Şimdi bu adam çocuk eğitse ne olur. Parasıyla iş yeri açmış, al sat yaparak geçimini sağlayan ama hiçbir işten anlamayan zavallı. Birde bana demesin mi ben birçok eleman yetiştirdim, inanmadım ama şayet öyle ise vay bu Konya’nın haline…
Birde insan şunu sormadan edemiyor, senin çocuğuna yapılsa gönlün razı olur mu?
Nerede o eski zamanlar ve eski ustalar derler ya, eğer eski ustalarda ki insanlık bunlarda olsa çırakta yetişir kalfada ustada. Ama bunlarla olmaz. Eski ustalarda döverdi filan falan lafları da var şimdikilerin dilinde, ben hiç görmedim, hatta babamdan bile bir tokat yemedim. Bağırır kızar küserdi ama dövmezdi. Döverek inan mı yetişir derdi. Bizim çocuklarımız ruh evrimini tamamlayamamış ayıların ego tatmin araçları olamaz, olmamalı. Bu kafayla açılan iş yerlerine tabi ki de çırak gitmez!
Velhasıl kelam değerli okurlar zaman değişti, bizim üzerine titrediğimiz yavrularımızı ezmeye çalışan hiçbir insancığa tahammülümüz yok. Bugün o ruh evrimini tamamlayamamış ayıya o çırağa nasıl davrandı ise öyle davrandım. Adam sus pus. Tavan yapmış egosu yerlerde, medeni cesareti dibe vurdu, en önemlisi ise kendisine yapılmasını istemediğini başkalarına özelliklede çocuklara yapmaması gerektiğini uygulamalı öğrendi. Üstüne gittiğimde karşılık verse çocuğa uyguladığı fiili şiddeti de uygulayacaktım ama çocuğa gösterdiği medeni cesareti bana gösteremedi…
Bu zihniyetle ile her yerde her zaman savaşmamız gerekir kanaatindeyim. Hal böyle iken de kimse çocuğunu sanayiye dayak yesin, ezilsin diye vermez. Yapılacak çok iş var, öncelikle bu usta görünümlü kapitalistleri eğiteceğiz. Kolay gelsin bu yazıyı okuyan herkes…
Gazeteci yazar Tankutalp ALTUNSOY