”20 YILDIR NE GÜZEL YÖNETİLİYORUZ” Ömer Çataltepe yazdı.

''20 YILDIR NE GÜZEL YÖNETİLİYORUZ'' Ömer Çataltepe yazdı.

2002 yılına kadar gelişi güzel basiretsiz hükümetler tarafından yönetiliyor, kriz üstüne krizler yaşıyorduk.

              Düşünün koskoca devlet elektrik üretip dağıtıyor, telefon haberleşmesiyle uğraşıyor, kağıt üretiyor, alüminyum, demir çelik, şeker vb. gibi sıradan şeylerle uğraşıyor.

               TÜİK tutuyor iktidarın isteği dışında piyasadaki fiyatlara göre enflasyon belirliyordu, hiç olacak şey mi?

               Sonra neymiş, televizyonlar kafalarına göre program yaparlarmış, olur mu öyle şey? Titreyip kendilerine gelmesi gerekir, RTÜK bu işe el atmazsa olur mu?

                Ha bir de anayasa var, ille de uyulması gereken, eğer anayasaya uyulacaksa iktidar nasıl iktidar olacak?

                Bir de acil olan şeyler var ama yasal değil diye yapamıyorsunuz, oysa yapılması gereken şey neyse yapılmalı ardından yasa ona göre çıkartılmalı. 

               2002 yılından önce hastaneler berbattı, sabahın köründe sıraya girer, akşama kadar zar zor muayene olurduk. 

                Bu iktidardan önce yağ kuyruğu, şeker kuyruğu, benzin, mazot vb. ürünleri bulmamız zordu, paramız olsa da bulup alamazdık.

                 2002 yılından önce sadece kendi ürettiğimiz tarım ürünlerini tüketiyorduk.

                 2002 yılından önce evlerimizde buzdolabımız bile yoktu, öyle ki bozulma riski olan yiyeceklerimizi derin çukurlar açıp oralarda saklardık.

                 Annelerimiz kirli çamaşırlarımızı ta şehrin dışından akan derelere götürüp orada tokuçlardı.

                 Yine eskiden doğru düzgün spor tesislerimiz yoktu, hatta kağıtlardan top yapar onlarla oynardık, hatta birçok arkadaşımız o kağıt toplara kafa atarken, kafa travmaları geçirmiştir.

                  2002 yılından önce seçimlerde verdiğimiz oy hakkıyla sandıktan çıkar mı heyecanını yaşamazdık.

                   Daha verilecek örnek o kadar çok ki, eminim siz okurlarımız daha çok örnek bulacaksınızdır.

                   Neyse ki 20 yıl önce bu hükumet iktidara geldi de her şey tam tersine döndü.

                  Artık devlet her işe bulaşmıyor, elektriğin dağıtımını özelleştirdi, böylece hem bazı gariban şirketler biraz para kazandı, gerçi yatırım ve istihdam sağlayacağının sözünü verdiği halde yıllardır yapmamış olsa da olsun, en azından kendileri biraz para kazandı.

                  Şeker fabrikaları özelleştirildi, böylece üretim azalsa da, ithal edilen nişasta bazlı şeker nedeniyle daha ucuz şeker tüketmeye başladık. Gerçi dış güçler nedeniyle son yıllardaki her şeye gelen zam nişasta bazlı şekeri de etkiledi ama, en azından yabancı şeker üreticilerine de biraz destek olduğumuz duygusu içimizi rahatlatıyor.

                  Artık hastanelerde kuyruk bekleme sona erdi, AKP sayesinde gelen teknoloji ile evlerimizden birkaç ay sonrasına da olsa randevu alıp hastanede bekleme eziyetinden kurtulduk. Gerçi eskiden bedava olan tedavi artık ücretli olsa da, maaşlarımızdan kesildiği için hala bedava duygusunu yaşıyoruz.

                  20 yıldır pazarlarda, marketlerde her mevsim her şeyi bulabiliyoruz, market rafları binlerce çeşit gıda maddesiyle dolup taşıyor. Gerçi aldığımız maaş o raftakileri alıp tüketmemize yetmese de var olduklarını görmemiz bile büyük mutluluk.

                  İktidarımız bizim sağlığımızı o kadar çok düşünüyor ki, tekel ürünlerine zam üstüne zam yapıyor. Sırf gut hastası olmayalım diye et ürünleri bile zamlandı da alıp tüketemiyoruz.

                   Yalnız bir şeyi anlamıyorum, sağlığımız düşünüp tekel ürünlerine zam yapıyorlar da ekmek, un, yumurta, süt gibi ürünler neden zamlanıyor?

                    Artık herkesin evinin önünde bir arabası var, (bu arada benim arabayı evin önünde bulamadım) hatta çoğunun iki arabası var.

                     20 yıldır ülkede neredeyse işsizlik kalmadı, fabrikalar harıl harıl çalışıyor, enflasyon çok önemsiz rakamlara geriledi.

                     Avrupa ülkeleri bizi kıskançlıkla izliyor, yaz kış gelip bizim otellerimizde tatil yapıyor. Hatta bir çok Avrupa vatandaşı bu kışı bizim otellerimizde geçirmeyi planlıyormuş.

                      Gelirimiz o derece arttı ki, kendi vatandaşımıza baktığımız yetmedi, en az 8 milyon da Ortadoğu vatandaşını besliyoruz.

                       Bu 20 yıllık iktidara teşekkür borçlu olduğumuz daha çok şey var ama sizi yormayayım, siz biliyorsunuz zaten.

                        Hoşça kalın!