Türkiye’nin düzensiz göç sorunu büyüyor

Türkiye'nin düzensiz göç sorunu büyüyor

2011 yılında Suriye'de iç savaşın başlaması ve dünyada yaşanan ekonomik sorunlar , Afganistan'da Taliban'ın yönetimi ele geçirmesi ve bir çok nedenlerle Türkiye'ye yasadışı yollarla giren kaçak göçmenlerin sayısı son dönemde arttı.

Sosyoloji uzmanı düzensiz göç sorununu şu şekilde değerlendirdi; “ Kaçak göçmen sorunu Türk toplumunun ve Devletinin ciddi bir sorunudur. Bu sorun Türk toplumunun demografik yapısını büyük oranda etkileyebilir. Türkiye'nin sorunu düzensiz göçler, Avrupa biraz daha düzenli göçler ile kendini şekillendiriyor ve korumaya alıyor. Türkiye'nin de göçmene ihtiyacı var bunu tabiki de reddetmiyoruz çünkü; düzenli ve kaliteli göç alırsanız sizi güçlendirir, yani; eksiklerinizi tamamlar iş gücünüzü hafifletir bütün dünyada bu böyledir. Örnek veriyorum ABD yeşil kart ile alıyor göçmen alıyor, Avrupa belirli zamanda kapılarını açıyor, belirli mesleklerden insanları talep ediyorlar mesela Kanada belirli zamanlarda belirli şartları taşıyan insanları kabul ediyor. Türkiye coğrafi etmenlerden dolayı daha fazla sorun yaşıyor, öncelikle Suriye sorunu var. Suriye'den gelen göçlerin ilk zamanları düşüncemiz daha dini ve maneviydi ama modern dünyada dini saiklerle devlet yönetirseniz duvara toslarsınız. Asıl sorun şu son dönemde artan düzensiz kaçak göçler.

Afganlar ve Pakistanlılar bizim için büyük bir sorun , diğer sorunlar çözülebilir. Bizim Rusya’dan da Ukrayna'dan da Ermenistan’dan da gelen göçmenlerimiz var, bunlar bizim için sorun değil, bazı noktalara uymayanları sistemin içerisinde ret verebilirsiniz. Ama bunlar ‘düzensiz’ ve hangi noktalardan geldiği ile ilgili soru işaretlerimiz var, Aile yok bunlarda Anadolu tabiriyle çoluk çocuk yok, kadın yok, yani bir aileyi tamamlayıcı unsur değil tek başına erkek geliyor neden geliyorlar nerden geliyorlar , kim olduklarını bilmiyoruz kimlikleri bile yok geldikleri yerde suçlumuydu , teröristmiydi, cezaevi firarisimiydi bilmiyoruz o yüzden bu kaçak göçmenler çok büyük tehlikeler doğurabilir. Bu insanlar toplumun ötekileştirdiği tipler. Bu insanların Afganistan ile İran ile Pakistan ile sorunu olan tipler hayat ile ilgili hikayeleri Suriyelilerden farklı suriyeliler kontrol altında tutulabilir gerektiği durumlarda yani bir suç işlediklerinde sınır dışı edilebilir çünkü büyük çoğunluğunun devlette kaydı var , ama diğerleri ne mevcut sistemlere uyarlar ne de mevcut sistem tarafından kabul edilebilecek durumdalar.” diye aktardı.

Sözlerine devam eden sosyoloji uzmanı şunları söyledi "Sosyolojik ve kültürel çatışmaların ilk aşamasındayız. Gelecek yıllarda kaçak göçmen sorunu Türkiye için çok daha büyük bir sorun olabilir. İran müthiş bir siyaset güdüyor kendi devleti açısından, kaçakları olduğu gibi Türkiye ye geçiriyor ve Türkiye daha ciddi bir sorun ile karşı karşıya kalıyor. Asıl mesele şu; Türkiye geldiğimiz son noktada daha batıya açık bir ülke daha modern ve seküler bir ülke ve bu anlamda daha rahat bir ülke. Özellikle Yemen gibi dini çatışmaların olduğu dini kamplaşmanın yoğun olduğu ülkelerden gelen insanlarda yaşam tarzı ile ilgili sorunlar var biyolojik sorunlar var. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ki etmenleri karşılayamıyorlar onunla ilgili sorunları var. Bu sorunları yaşayan bir toplumu bu sorunları yaşamayan bir toplumla karşılaştırdığınız zaman çatışma çıkması kadar doğal bir şey yoktur. Yani siz Afganistan’ı buraya getirirseniz burada çatışma çıkarırsınız kısacası mevzu bu. Bunun adına siyaset dersiniz din dersiniz güvenlik dersiniz adını ne koyacağınız önemli değil ama sosyolojik olarak çatışmaların daha ilk aşamasındayız. Göçmenler henüz örgütlenemediler, örgütlendikten sonra daha ciddi çatışmalar olabilir. Suriyeliler bu konuda sıkıntı çıkarırlarsa onları gönderme şansımız var ama diğerlerini nereye göndereceğiz belli değil Afganistan ile aranızda başka ülkeler var Türkiye bu konuda daha katı politika izlemesi gerekiyordu.” diye konuştu.