”Kestiğim ceza kendime de, geçerli olacak ki adaletli kalacağım” Mimar Mustafa Çelepçi Reisin anılarından.

''Kestiğim ceza kendime de, geçerli olacak ki adaletli kalacağım'' Mimar Mustafa Çelepçi Reisin anılarından.

Bu gün bir iş için beni yetiştiren reisleri yetiştiren reis olan Harun Maral reisi Ahde Vefa Turan Birliği dernek binasında ziyaret ettim. Öncelikle şunu belirteyim bu sene de her sene olduğu gibi kurbanlarımızı soydaşlarımızla paylaşmak üzere Ahde Vefa Turan Birliği'ne bağışlayacağız, bağışlayalım.

Harun Maral reisle işimizi bitirdikten sonra çıkarmakta olduğumuz gazete için muhabbet edip görüşünü sorduk. Yazar çeşitliliği konusunda bize tavsiyelerde bulundu. Bilindiği üzere Gazetemizin isminde bulunan ''Siyasi-Düşünce-Fikir Gazetesi sloganı Harun Reise ait. Kendisinden ara ara tavsiye alır ve uygularız. Yanlış gördüğü yerde kendisi arar ve söyler biz hemen gerekeni yaparız, Allah razı olsun.

Konuştuğumuz konulardan biri olan köşe yazarı ve köşe yazısı kısmı idi, kendisi de zaman zaman yazı yazarak bize destek verecek.

Biz muhabbet ederken yine beni yetiştiren reisleri yetiştiren reis olan Mimar Mustafa Çelepçi reis, Ramazan Demirok, Paşa Kula abiler geldiler ve sohbete dâhil oldular. Ben de beş dakika önce Harun Reisin tavsiye ettiği yazar konusunda Mustafa Çelepçi reise sen de bizde yazı yaz dedim. Yazı yazar mı bilmiyorum ama ben kendisini bundan sonra ayda en az bir kez ziyaret edip anlattığı anılarını kaleme alacağım. Bu ekip harika yani onların kuşağından bahis ediyorum. Benim kendi kuşağımda da macera çoktur ama eski Ülkücü abileri dinlerken her nedense daha bir muhabbet duyuyorum. Bu yazı dizisine böyle başlamış olayım ve sözü Mustafa Çelepçi Reise Bırakayım.

'' Sene 1979'du sanırım.

(Bu arada Harun Reise soruyor teyit için, eski kuşak yanlış söz söyleyeceğine gerekirse on kişiye sorar.)

Vehbi Gökdemir Ülkü Ocağı başkanı, şimdi tam hatırımda değil, bir iş için sabaha kadar çalıştık,

(ben araya girdim kesin kavga dalaş işidir dedim yok normal bir işti dedi ama gülüştük)

Sabah namazına gittik Vehbi reisle çok hoşumuz gitti. Dedik ki biz bu işi ayda bir yapalım her ay bir camii de sabah namazında buluşalım. Gelmeyene de ceza keselim. Sabah uyanmak zor iş, okul var iş var, şimdi ki gibi rahat değil o zamanlar.

Gel zaman git zaman biz bu uygulamayı hep yaptık, gelen oldu gelmeyen oldu ama hiç ceza uygulamadık, güldük geçtik. Çokta güzel oldu bu uygulamamız cemaatte bizi görünce sevinirdi bir anda üç yüz kişi gider sabah namazını kılardık.

Zaman geldi Ülkü Ocağı Başkanlığı, Vehbi Gökdemir'den, Hasan Kıvrak başkana geçti, yardımcısı da Erbil Ersoylu başkan oldu. Vehbi Gökdemir başkan hoşsohbet insandı çok ceza uygulamazdı. Ama Hasan Kıvrak başkan sert adam, sohbeti iyiydi ama ceza uygulardı. Ağzından çıkan yerine gelirdi adaletli insandı.

Bir gün karar aldık dedik ki tüm ocak mensubu Selimiye Camiinde sabah namazını kılacağız oradan da Kurucu Kazım Ağa da çorba içeceğiz.

(Ben yine araya girerek sordum Kazım ağa o zaman çorbacı mıydı? Yok dedi yine kurucu idi ama o zamanlar sabahları yoğurt çorbası vardı çok güzeldi gider yerdik dedi. Şuan yok tabi çorba bilginize)

Bir de o zamanlar yüksekokul öğrencilerini de organizasyonlarımıza davet ederdik gelirlerdi, tabi gelmeyen sopayı yerdi, ceza olayı işlemeye başlamıştı, nereye gitmiyorsun, gitmedin mi sopa hazır. Biz üç yüz kişi gittik beşte sabit cemaat var üç yüz beş kişi huşu içinde sabah namazını kıldık. Ama bizim sözünün eri başkan ve yardımcısı sabah namazında yok. Uyanamamışlar. Namazdan sonra Ülkü Ocağına geldik, Hasan Kıvrak başkanla Erbil Aksoy başkan geldi, odaya geçtiler, yaklaşık iki dakika sonra içeriden çat çut ses geliyor, anladık ki birbirlerini dövüyorlar neden camiye sabah namazında gitmedik diye. Bizde gülümsüyoruz.

Yıllar sonra sordum gerçekten birbirinizi dövdünüz mü diye?

Hasan Reis dedi ki tabi ki dövdük ya değilse ben adaleti nasıl sağlardım kestiğim ceza kendime de geçerli olacak ki adaletli kalacağım dedi.

İşte Tankutalp aklımda kalan hep böyle güzel anılar, anlattıkça hem güler, hem de eski dostluklarımı anlar ve anarım. O zamanlar, Harun da bilir zor zamanlardı, insanların birbirine kenetlendiği yardımlaştığı zamanlardı, o zaman ki arkadaşlıklarımızı burada Ahde Vefa Turan Birliği derneğinde yâd ediyoruz. Yine eskiden olduğu gibi burada, bu çatı altında hep birlikteyiz.

Anlattığım, anıları yazacağını söyledin, okuyan herkese şimdiden selamlar''

Kaleme Alan, Konya Objektif Gazetesi imtiyaz sahibi Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY

www.ahdevefa.org.tr