SİZCE DE HAYAT PAHALI MI?

SİZCE DE HAYAT PAHALI MI?

Yıl 2009, adam Türk Telekom’da çalışıyor. Türk Telekom binaları özelleştirme kolaylaşsın diye gelinlik kızlar gibi bakımları yapılmış güzelleştirilmiş.
Önceki yıllarda SGK zarar ediyor, 40 yaşında 50 yaşında emeklilik mi olurmuş diye emeklilik yaşı yükseltilmiş, 65 yaşa çıkarılmış.
Türk Telekom, kreditörleri yine Türk bankaları olan Lübnanlı bir adama Türk Telekom’un yaklaşık 2 yıllık karına 6 yıl taksitle satılıyor.
Emeklilik yaşı 65’e yükseltilse de özelleşen Türk Telekom çalışanları, yılı ve yaşı tutan, hemen emekli ediliyor. Adamın da yaşı 47 olduğu halde hemen emekli ediliyor.
Dünyada döviz bolluğu var. Türkiye’de de iktidar bu dünyadaki döviz bolluğundan yararlanıp sıcak paraya boğuluyor.
 Türkiye’yi, yönetenler bu bol bol gelen dövizle fabrika ve sanayi sistemleri kurmak yerine bol bol inşaat yapmaya başlıyor.
Cumhuriyet dönemi ve sonrasında kurulan tüm fabrika ve KİT’ler de elden çıkartılarak milyarlarca doları betona gömülen ülkede eriyip gidiyor.
  Telekom’dan emekli olan adam, aldığı emekli ikramiyesinin %25’i kadar kredi çekerek bir ev alma şansına erişiyor.
 Elbette ev sahibi olmak bu yeni emekli olan adamın işine yarıyor ama ülkede üretime yönelik bir çalışma olmayınca dikine uzayan inşaatlar da dışa bağımlılığın daha da artmasına neden oluyor. 
  Aradan 13 yıl geçiyor ve emekli ikramiyesiyle ev alabilen emekli adam bugün emekli olsa aldığı ikramiye ile değil ev almak hayalini bile kuramayacağını üzüntüyle görüyor.
 Emekli olan adam yıllarca asgari ücretten fazla emekli maaşı alırken, bugün asgari ücret onun maaşını çoktan geçmiş durumda.
 Emekli olacaklar yıllar önce ev ve araba sahibi olmayı düşünürken bugün nasıl kiralık bir ev bulup otururum planı yapıyor. 
 Ekonomi bilimi kişiye ve ülkeye göre değişen bir bilim dalı değildir. Ekonominin belli başlı kuralları vardır.
 Ekonomi, dünya ile uyumlu olan veya olmaya çalışan ülkeler için keyfi uygulanacak bir oyun veya deneme yapılacak bir alan değildir. Hele hele böyle ülkeler için NASS gibi dini gerekçelerle bilimsellik dışına çıkınca o ülke için çöküş başlamış demektir.
“Verin bana yetkiyi nasıl mücadele edilirmiş görün” gibi söylemlerle başa gelenler bu NASS söylemini uygulamaya geçirince zaten kırılgan olan ekonomi tamamen tepe taklak olmuş, enflasyonumuz dünya ülkeleri arasında zirveye oturmuş. Onca uyarıya karşın “Ben ekonomistim, ben bu işi iyi bilirim.” diye ekonomi bilimiyle inatlaşmalar sonunda, döviz karşısında paramız pula dönmüş, enflasyon zirve yapmaya devam etmiştir.
Sabit gelirli işçi, memur emekli bu enflasyon altında ezildikçe ezilmiş ve hala da ezilmeye devam etmektedir.
Türk Telekom’dan zorunlu emekli olan vatandaşsa, son ekonomik çöküntü sonucu asgari ücretin altında maaş almaya başlamış ve iyi kötü ekonomisini idare ettiği o eski yıllarını mumla armaya başlamıştır. 
Eski günlerini mumla aramaya başlayan vatandaş artık muma da gücü yetmeyeceği bir zamana yuvarlanmaya başlamıştı
Şimdi tüm bunlardan sonra hayat pahalı mı değil mi siz karar verin!
                Hoşça kalın.