Sigortacılığın Nabzı: Murat Ruhlucan ile Sektör Analizi.
Sigortacı Murat Ruhlucan, sektörün en büyük zorluğunun sigortanın "gider kalemi" olarak görülmesi ve algı yönetimi olduğunu belirtiyor. Genç yaşta sigortalanmanın önemini vurgularken, acentelerin hasar anında müşteriye "dost eli" olması gerektiğini söylüyor. Dijitalleşme ve yapay zekanın acentelerin rolünü danışmanlığa kaydıracağını ifade ediyor. Türkiye'deki DASK limitlerinin yetersiz kaldığını belirterek, vatandaşlara ek olarak Konut Sigortası ile "DASK'a Ek Teminat" yaptırmalarını tavsiye ediyor.
-Murat Bey, öncelikle yoğun programınızda bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sigortacılık sektöründe uzun yıllara dayanan bir tecrübeniz var. Sektörün şu anki genel durumunu ve en büyük zorluğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Murat Ruhlucan: Ben teşekkür ederim. Sigortacılık sektörü, son yıllarda büyük bir dijital dönüşüm içinde. Genel durumumuz dinamik; özellikle afet risklerinin artmasıyla sigorta bilincinde bir yükseliş var. Ancak en büyük zorluk, maalesef, algı yönetimi ve güven meselesi. İnsanlar sigortayı hâlâ bir "gider kalemi" olarak görüyor, "ihtimal dışı olaylara karşı bir güvence" olarak değil. Poliçe kapsamlarının tam anlaşılmaması ve hasar anında yaşanan iletişim sorunları, sektörün güvenilirliğini zedeleyebiliyor.
- Sigorta bilincini artırmak için bireylere ve şirketlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Özellikle genç yaşta sigortalanmanın avantajları nelerdir?
Murat Ruhlucan: Tavsiyem çok net: Sigortayı bir lüks değil, finansal planlamanın temel bir direği olarak görün. Genç yaşta sigortalanmak ise paha biçilmez. Sağlık ve hayat sigortalarında, riskiniz düşük olduğu için primleriniz çok daha uygun başlar ve yaşınız ilerlese bile bu avantajı korursunuz. Keza konut ve DASK gibi sigortalar da birikiminizi tek bir olayla kaybetmenizin önüne geçer. Şirketler içinse, siber riskler ve iş sürekliliği sigortaları, artık hayati önem taşıyor.
-Sektörde "müşteri ruhu"nu yakalamak adına, bir sigorta acentesi veya danışmanı olarak kendinize hangi prensipleri rehber ediniyorsunuz?
Murat Ruhlucan: Benim için en önemli prensip, "ruh halinden anlamak". Müşterinin sadece mal varlığını değil, ailesini ve geleceğe dair endişelerini de anlamalısınız. Ben poliçe satmıyorum; ben, müşterimin olası bir yıkımda hayatına kaldığı yerden devam etme güvencesini satıyorum. Bu yüzden doğru soruları sormak, risk analizini detaylı yapmak ve en önemlisi, hasar anında ulaşılabilir ve çözüm odaklı olmak esastır. O anda bir "dost eli" olmalısınız.
-Son olarak, sigortacılıkta yapay zekâ ve dijitalleşmenin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu, geleneksel acentecilik modelini nasıl değiştirecek?
Murat Ruhlucan: Dijitalleşme kaçınılmaz ve faydalı. Yapay zekâ, risk modellemesini, fiyatlandırmayı ve hasar tespit süreçlerini hızlandıracak. Ancak bu, acentelerin sonu demek değil, sadece rolünün değişmesi demek. Rutin işlemler dijitalleşirken, acentenin rolü daha çok uzman danışmanlığa kayacak. Müşteriler, karmaşık poliçelerde ve büyük risklerde hâlâ insan dokunuşuna, güvenilir bir yüzün rehberliğine ihtiyaç duyacak. Dijitalleşme hızı artıracak, biz ise güven ve kişiselleştirilmiş hizmet kalitemizi artırmak zorundayız.
- Değerli öngörüleriniz için çok teşekkür ederiz, Murat Bey.
Murat Ruhlucan: Ben teşekkür ederim. Güvenceli günler dilerim.
#Sigortacılık #MuratRuhlucan #SektörAnalizi #DASK #KonutSigortası #DepremSigortası #Röportaj #FinansalPlanlama #RiskYönetimi #EkTeminat #YenidenİnşaBedeli #Dijitalleşme #Acentecilik #Güvence #Poliçe #SigortaBilinci #AfetRiski #YapayZeka #MüşteriHizmetleri