Avrupa kupalarında bu sezon sahne alan temsilcilerimiz, hem ülkemiz futbolunun prestiji hem de UEFA ülke puanı sıralaması açısından kritik bir dönemece girmiş durumda. Türkiye’nin Avrupa’da kaç takım ile hangi turdan başlayacağını belirleyen, finansal ve sportif strateji açısından kritik bir gösterge olan UEFA ülke puanı sıralamasında üst sıralara yükselmek, daha fazla takımın doğrudan gruplara katılmasını sağlıyor.
Avrupa bileti sayısı ve başlangıç turları doğrudan bu sıralamaya bağlı; yani her galibiyet, gelecek sezonun yolunu kısaltıyor. Kısa vadede puan, uzun vadede prestij ve gelir demek.
Ülke puanı sisteminde lig/format değişimlerinin “adalet” tartışması meydana getirdiği; temsilci sayısı ve katsayı bölünmesi gibi parametrelerin Türkiye aleyhine de işleyebildiği ihtimalini de düşünürsek bugünkü tablo bu çerçevede “skor değil, sürdürülebilirlik” ihtiyacını öne çıkarıyor.
Temsilcilerimizin bu hafta elde ettikleri sonuçlara bakacak olursak;
Beşiktaş, Konferans Ligi 3. eleme turu rövanşında St. Patrick’s’i 3–2 yenerek play-off’a yükseldi. 2–0 geriden gelip kazandıkları rövanş yalnızca tur değil, ülke puanı için de büyük önem taşıyor. Play-off biletinin gelmesi, önümüzdeki maçlar için ekstra puan fırsatları demek.
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3. eleme turunda Feyenoord’u 5–2 mağlup etti. Ülke puanına sağlanan katkı ile beraber Şampiyonlar Ligi yolunda alınan bu net skor; hem yüksek katsayılı kulvardan gelen puan, hem de olası grup bonuslarına giden kapı anlamına geliyor.
Başakşehir, Viking’le 1–1 berabere kaldı; ilk maçı 3–1 kazandığı için play-off biletini aldı. Kuzeyin sert rüzgârına karşı aklıyla ve sabrıyla direndi; Viking’i eleyerek Avrupa defterine bir satırı daha cesurca yazdı.
Sonuç olarak UEFA ülke puanı sıralamasında bugün itibarıyla ilk 10: İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya, Fransa, Hollanda, Portekiz, Belçika, Türkiye, Çekya. İlk 10’da kalmak, gelecek sezonlar için daha avantajlı başlangıç turları ve daha fazla avrupa bileti anlamına geliyor. Kısa vadede her galibiyet/tur, Çekya ile farkı açmak ve Belçika’ya yaklaşmak için kritik. Play-off ve olası lig aşaması, bonus puan ihtimalini büyütüyor; özellikle Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi tarafında.
Hamza TAŞ’ın Notu: Hikâyemizi Büyüten Maraton…
Avrupa sahnesi, bizde çoğu zaman skor manşetidir; oysa asıl hikâye alışkanlıklardır. Ciddiyet bir günde kazanılmaz, bir yaz boyunca da kaybolmaz. Beşiktaş’ın uyarı veren ama neticeyi alan rövanşı, Fenerbahçe’nin Kadıköy gecesinde aklı ve cesareti sahaya indirişi, Başakşehir’in dirayeti; hepsi aynı mesajı veriyor: ‘Devam.’ Renklerimizi cebimize koyup birlikte koşabildiğimizde, katsayı değil; hikâyemiz büyüyor. Avrupa arenasında bir maratonun içindeyiz. Bu maraton yalnızca bir maç veya bir skor galibiyeti değil; kolektif bir başarı hikâyesi. Atmakta olduğumuz bu güçlü adımlar bize sadece bu sezon değil, gelecek yıllar için de umut veriyor. Unutmayalım ki gerçek zafer, tabelada değil; birlikte yazdığımız hikâyenin kalıcılığındadır.
Araştırmacı Gazeteci Yazar Hamza TAŞ
SPOR
10 saat önceTEKNOLOJİ
1 gün önceSPOR
2 gün önceTEKNOLOJİ
3 gün önceSPOR
5 gün önceGÜNDEM
6 gün önceTEKNOLOJİ
7 gün önce