Futbol, tarih boyunca oynanan oyunlar ile birlikte kurallarıyla da hikâyesini yazmıştır. Ofsayt çizgisinden geri pas kuralına, VAR teknolojisinden kart uygulamalarına dek her dönemde oyunun ruhunu şekillendiren dönüm noktaları olmuştur. Şimdi ise sıra penaltılarda… FIFA ve IFAB’ın gündeme getirdiği yeni değişiklik, futbolun en dramatik sahnelerinden birine dokunuyor: penaltı vuruşu artık yalnızca tek hamlelik bir yazgı olacak gibi görünüyor.
Yeni kurala göre penaltı vuruşu kurtarıldığında veya direkten döndüğünde oyun sona erecek; hücum oyuncusunun dönen topu tamamlamasına izin verilmeyecek. Böylece akan oyun heyecanı penaltılar özelinde tarihe karışacak. Ayrıca kalecilerin topu 8 saniyeden fazla tutmaları durumunda rakip takıma köşe vuruşu verilecek. VAR denetiminde penaltıyı ihlalle kullanan oyuncularsa atışı tekrar yapabilecek. Amaç, futbolun hızını artırmak ve oyunu daha standart bir akışa oturtmak. Ancak bu değişiklik, futbolun dramatik yönünü törpülediği için tartışmaları da beraberinde getirdi.
UEFA yetkilileri, bu değişime mesafeli yaklaşıyor. Çünkü onlar için penaltının ardından yaşanan o ikinci dalga, futbolun dramatik yapısının vazgeçilmez bir parçası. Taraftarların nefesini tutup sonucu beklediği, kalecinin kurtarışıyla umutların yeniden doğduğu anların kaybolması; futbolun sinemasına vurulan bir darbe olarak görülüyor. Yabancı basında ise bu düzenleme “futbolun sadeliğe dönüşü” olarak yorumlanıyor. The Guardian, “Artık penaltılar satranç gibi: tek hamle ve mat” başlığıyla haberi manşetine taşıdı. Marca, “Endüstriyel futbolun hız takıntısı, romantizmi öldürüyor” diyerek eleştirdi.
FIFA’nın penaltı kuralında getirdiği bu tarihi değişiklik, futbolun hızını artırmayı hedeflese de oyunun ruhunu zedelediği gerekçesiyle yoğun tartışmalara yol açtı. Penaltılar sonrası akan oyun yasaklanırken, kalecilerin zaman kullanımı da yeniden düzenleniyor. Avrupa kamuoyunda farklı görüşler dile getirilirken, futbolun endüstriyel yönünün romantizminin önüne geçtiği eleştirileri giderek daha çok yükseliyor.
Hamza TAŞ’ın Notu: Futbolun Şiirinden Eksilen Bir Dize…
Penaltı, yalnızca bir vuruş değil; stadın, ekran başındaki milyonların ve sahadaki 22 yüreğin ortak nabzıydı. Kaleciden dönen top, ikinci bir şansın, umudun, yeniden dirilişin sembolüydü. O dönen top pozisyonu, futbolun dramatik son perdesi değil, tiyatrosunun beklenmedik epiloğuydu.
Şimdi bu kural değişikliğiyle diyorlar ki: “Bir kere vur, bitsin.” Günümüzde pek çok noktada artık futbolun endüstriyel yönü daha ağır basıyor. Hız ve standart kazanıyor belki ama o mücadeleci ruhundan bir parça kopuyor. Penaltının ardından yaşanan o kargaşa, o kalabalık nefes, o ani sevinç ya da hüsran… işte onlar artık tarihe karışıyor.
Bugün futbol endüstrisi büyüyor, belki daha çok para, daha çok hız, daha çok veri üretiyor. Ama unutulmasın: Şiirselliği olmayan bir oyun, sadece matematikten ibarettir. Futbolun kader anlarından birini tek hamleye indirgemek, bize sade bir istatistik bırakır. Futbolun ruhu, kural kitaplarında değil; tribünlerde yankılanan yüreklerde ve sahada terini toprağa akıtanların gözlerinde saklıdır.
Araştırmacı Gazeteci Yazar Hamza TAŞ
GÜNDEM
7 saat önceGÜNDEM
7 saat önceGÜNDEM
16 saat önceGÜNDEM
17 saat önceGÜNDEM
17 saat önceGÜNDEM
2 gün önceDOĞA HABERLERİ
2 gün önce