Meta, Instagram’da iki noktada aynı anda atağa geçti: Reels videoları için resim içinde resim (PiP) modunu sınırlı kullanıcılarla test ediyor; bir yandan da DM kutusuna filtreler ve özel klasörler getirerek mesaj trafiğini düzenlemeyi hedefliyor. PiP sayesinde Reels, ekranda küçük bir pencerede akmaya devam ederken başka uygulamalara geçebileceksiniz; DM tarafında ise “okunmamış, yanıtlanmamış, takip ettiklerin, doğrulanmış” gibi filtrelerle yoğunluğu süzmek ve klasörlerle düzen kurmak mümkün olacak. Meta, PiP testini doğrularken birçok hesaplar için DM yönetim araçlarını da öne çıkarıyor. Bu tablo, platformun hem izlenme süresini artırma hem de mesaj kutusunu tertip etme gayretinin yeni perdesi niteliğinde.
Güncellemenin kalbi, Reels’i uygulamanın dışına taşıran resim içinde resim detayında saklı. TechCrunch ve 9to5Mac’e göre Meta, seçili bir kullanıcı grubuyla bu çoklu görev deneyimini sahada deniyor. Reels’i küçülterek başka uygulamalarda dolaşırken izlemeyi sürdürmek, TikTok ve YouTube’un benzer hamleleriyle yarışan, elde tutma odaklı bir stratejinin parçası. Türkiye basınında da yansıyan bu testte, Reels seçeneklerinden PiP’nin etkinleştirildiği ve özelliğin kademeli yayına hazırlandığı aktarılıyor. Ne var ki bu güncellemenin herkese açılma takvimi şimdilik müphem.
Haberimizin başında da yer verdiğimiz gibi bir diğer yenilik olarak Instagram’ın DM yönetimi de köklü bir değişimin eşiğinde. Artık gelen kutusu filtreleriyle mesajları “okunmamış”, “yanıtlanmamış”, “takip ettiklerin” ve “doğrulanmış” gibi başlıklarda ayıklayabilecek; özel klasörlerle yoğunluğunuzu kendi çalışma usûlünüze göre tasnif edebileceksiniz. Özellikle büyük hesaplar ve içerik üreticileri için bu, mesajlara boğulma hâlinin ilacı olmaya aday. Meta, resmi kanallarından da “mesaj yönetimi artık daha kolay” vurgusunu yapıyor.
Bu iki hamle bir araya geldiğinde resim berraklaşıyor: Akış hızlanıyor, ekran boş kalmıyor, kullanıcı platformdan kopmuyor. Lâkin tam da burada, hızın yan etkilerini konuşmak icap ediyor. Reels’i pencerede adeta yüzdürürken başka işlere bakıyor olmak, zihin odağını parçalayıp dijital dağınıklığı artırabilir. DM’deki düzen ise iletişimi kurumsallaştırırken hedeflendiği üzere platformda daha uzun kalmanın kapılarını aralayabilir.
Hamza TAŞ’ın Notu: Sessiz Esaretin Farkında Olmak…
Bu devirde ekrana sığdırılamayan tek şey zamanın haysiyeti. Uzun zaman önce hayatımıza dahil olan ve aklımızın kıyılarını sessizce ele geçiren o kısa video döngüsü: Reels, Shorts, TikTok… Bir sonraki videoya kayarken, zihnimizdeki büyük resim ufalanıyor. Haberde bahsettiğimiz yenilik ile Reels’i, işimizin, dersimizin, muhabbetimizin üstüne bir “katman” gibi öylece dahil etmemiz amaçlanıyor. Sanki vakit kazanıyor değil de vakit bölüyor oluyoruz.
Instagram’ın sunacağı bu yeni özellikler kullanıcıyı daha uzun süre ekran başında tutmayı amaçlıyor. Fakat burada gözden kaçmaması gereken bir hakikat var: “brainrot” diye tabir edilen, zihni yavaş yavaş uyuşturan bu içerik akışının var olduğu ve aslında insanın en kıymetli sermayesi olan zamanını tükettiği gerçeği. TikTok, Shorts, Reels fark etmez; hepsi aynı değirmenin taşları.
Görüntü içinde görüntü yeniliği ile her yere taşınacak bu videolar, bize oyalanacak yeni alanlar sunuyor ama sormak gerek: Gerçekten daha özgür mü oluyoruz, yoksa dikkatlerimizi kiraya mı veriyoruz? Düşünceyi beslemeyen, ruhu zenginleştirmeyen her saniye şüphesiz insanın hayatından çalınan bir yadigâr.
Zaman, yalnızca geçip giden bir nehir değil; aynı zamanda irademizin mihenk taşıdır. Eğer irade elimizden alınırsa, neyin peşinden koşacağımızı biz değil, ekran başındaki algoritmalar belirler. İşte asıl tehlike tam da burada saklıdır.
Hayatın özünü ekranlara değil, kalplere ve hakiki anlara adayan bir gelecek dileğiyle…
Araştırmacı Gazeteci Yazar Hamza TAŞ
GÜNDEM
16 saat önceGÜNDEM
17 saat önceGENEL
1 gün önceSPOR
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceTEKNOLOJİ
2 gün önce