Akıllı telefon pazarında uzun süredir geri planda kalan Sony, yıllar boyunca Apple, Samsung ve Çinli üreticilerin gölgesinde sessizliğe bürünmüştü. Xperia serisi zaman zaman kendini hatırlatsa da geniş kitlelere ulaşmakta zorlandı. Ancak Japon devinin sahneden çekilmemesi, bugün Xperia 10 VII gibi modellerle yeniden kendini göstermesini sağladı. Şimdi Sony, sadeliğiyle ayrışan tasarımı ve kullanıcıya verdiği güven duygusuyla “hâlâ buradayım” diyor.
Sony, Xperia 10 serisinde geleneksel olarak dikey kamera modülüne sadık kalmıştı. Xperia 10 VII ile bu çizgiyi kırarak cihazın arka yüzüne yatay, hap biçimli bir kamera barı yerleştirdi. Bu adım, Pixel ve bazı yeni iPhone modellerine benzerliğiyle dikkat çekiyor. Mat plastik gövde ve sade renk seçenekleri (turkuaz, siyah, beyaz) Sony’nin sadeliğe verdiği önemi ortaya koyuyor. Apple ve Google’ın aksine agresif çerçeve azaltma yerine daha sade ama karakterli bir duruş sunmak, Sony’nin tarzını yaşatacağının göstergelerinden biri.
Teknik detaylara bakacak olursak Xperia 10 VII, 6,1 inç 120 Hz. OLED ekranıyla hızlı ve görsel açıdan parlak bir deneyim sunuyor. Snapdragon 6 Gen 3 işlemci, 8 GB RAM ve 128 GB depolama ile Sony sadeliğini zorlamadan koruyor. 50 MP ana kamera ve 13 MP ultra geniş kamera ile dengeli bir kamera sistemi oluştururken, 5.000 mAh batarya iki güne kadar kullanım vaadiyle geliyor. Kablosuz şarj yerine sadece kablolu destekleniyor olması kullanıcılar arasında eksi olarak nitelendirilecek tek kısım diyebiliriz. Ayrıca microSD desteği (2 TB’a kadar) ve 3,5 mm jak girişi gibi unsurlar da kullanıcı sadakatini canlı tutuyor.
Özetlemek gerekirse Sony, akıllı telefon pazarından çekilmedi; aksine Xperia markasını niş ama sadık bir kitle için yaşatıyor. Tedarik ve üretim stratejilerinde üçüncü parti üretim modeline geçiş yapsa da Xperia 1 VII gibi üst segmentte iddiasını koruyan modellerle piyasada sesini sürdürüyor. Bu sadakat, markanın alternatif arayan kullanıcılar tarafından hâlâ ciddi tercih nedeni olmasını sağlıyor.
Hamza TAŞ’ın Notu: Nostaljik Sadakat…
Lise yıllarımda bir dönem bana yol arkadaşlığı yapan bu modelin ilk telefonu Xperia, bugün hâlâ hafızamda canlı bir suret gibi duruyor. O telefonun su geçirmez oluşu, dönemin çoğu cihazına kıyasla üstün özellikleriyle birleşince bizler için yalnızca iletişim aracı değil aynı zamanda bir güven sembolü de olmuştu. Yağmurda yürürken cebimde taşıdığım o Xperia, adeta hayata karşı bir meydan okuma gibiydi. O zamanlar rakipleri hâlâ geride kalırken Sony geleceğin tohumlarını çoktan atmıştı.
Yeni Xperia bana o eski günleri hatırlatıyor; defter kenarlarına yazılan notları, ders aralarında edilen sohbetleri ve nicesini… Şimdi düşünüyorum da teknoloji bazen insanın mazisine açılan bir pencere oluyor. İşte Sony’nin bugünkü hamlesi de tam olarak bu: Geçmişle bağ kurup geleceğe umut serpmek.
Zaman değişir, teknoloji gelişir, markalar gelir geçer ama teknolojinin ve diğer etkenlerin sebep olduğu bazı olgular, insanın kalbinde sakladığı bir tebessümü, bir bakışı ve bir hatırayı daha uzun ömürlü kılar…
Araştırmacı Gazeteci Yazar Hamza TAŞ
GÜNDEM
22 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGENEL
14 saat önceSPOR
20 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
22 saat önceTEKNOLOJİ
1 gün önce