0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Apple, Google ve diğer rakiplerin gölgesinde yıllardır mücadele eden giyilebilir teknoloji yarışında olan Meta, Ray-Ban markasıyla yeni bir iş birliğine imza attı. Meta Ray-Ban Display, sağ camın içine gömülü ince bir görüntü dalga kılavuzu aracılığıyla temel bildirimleri, altyazıları ve basit görsel öğeleri gösteriyor; cihazla birlikte verilen Meta Neural Band adlı EMG (elektromiyografi) bileklik ise parmak/başparmak ile ince kas hareketlerini elektriksel sinyaller üzerinden algılayıp gözlüklere komut iletebiliyor. Bu ikili dokunmadan kontrol vaadiyle öne çıkıyor.

Meta Connect sahnesinde ürünün özellikleri büyük bir gösteriyle anlatılsa da canlı demoda birkaç kez Wi-Fi ve bağlantı sorunları yaşandı. Mark Zuckerberg’in sahnedeki denemeleri, bazı komutların çalışmaması ve çağrı cevaplama hareketlerinin istenildiği gibi tetiklenmemesi dikkat çekti. Bu aksaklıklar, izleyicide “ürün artık raflarda ama acaba ne derecede kullanıma hazır?” sorusunu uyandırdı.

Ray-Ban Display’ın teknik detayları ve ön incelemeler şöyle özetlenebilir: 600×600 piksel çözünürlüklü, 90 Hz’e kadar görüntü yenileme (normal kullanım için 30 Hz), parlaklık aralığı 30–5000 nit civarı ve bataryasının tek şarjla 6 saate kadar kullanım sunduğu yönde söylentilerin yanında kutu içi taşınabilir şarj kabı ile 30 saate kadar ek süre sağlandığı iddia ediliyor. 12 MP kamerası, 69–70 gram ağırlığı ve suya dayanıklılığı gibi pratik özellikleri de ayrıca dikkat çekiyor. Gözlüğün çerçevesi Ray-Ban estetiğini korurken daha kalın sap ve gövde göze çarpıyor. Neural Band içinse bileğe uygun doğru ölçüm gerekiyor. Erken izlenimler, cihazın başarılı olduğunu fakat tam anlamıyla günlük kullanım olgunluğuna ulaşması için yazılım ve donanım testlerinin ölçeklenmesi gerektiğini söylüyor.

Meta Ray-Ban Display ayrıca günlük yaşama uyumu diğer giyilebilir teknolojilere nazaran daha zarif ve Ray-Ban estetiğine uyan bir biçimde sunuyor. EMG bileklik kombinasyonu, eller doluyken kontrol gibi gerçek bir kullanım kolaylığı sağlama potansiyeli taşıyor. Ancak kabul gören gerçek şu ki canlı demodaki aksaklıklar, bağlantı dayanıklılığı ve veri gizliliği soruları giderilmeden bu teknolojinin geniş kabul görmesi zor.

Hamza TAŞ’ın Notu: Camın Ötesi…

Gözlüğün camına düşen bir bildirim artık hayatımızın bir parçası. Ray-Ban’in bu yeni hali bize yalnızca görmeyi değil, yaşanılanı da anında paylaşmayı sunuyor.

Teknoloji, bazen elimize ikinci bir çift göz verir; bazen de bizi izleyen bir ayna. Hangi tarafını çoğaltacağımız bize bağlıdır. Bu noktada gizlilik yalnızca bir ayar değil korunması gereken bir haktır. Verinin nasıl toplandığı, nerede saklandığı ve kim tarafından okunabileceği netleşmeden, her kolaylık bir ödün çağrısı olabilir.

Hülasa yenilik insanı rahatlatmalı, insanı silikleştirmemeli. Her yeni pencere, insan ruhunun iç köşesini gösterme hevesiyle, teşhir etme amacıyla değil, insan onurunu koruma iradesiyle açılmalı.

Araştırmacı Gazeteci Yazar Hamza TAŞ