-Bugünkü iletişim çağında yaşadıklarımızı alkışladıklarımızı yarın evlatlarımıza ve torunlarımıza gerçekten gururla anlatabilecek miyiz … Nasıl anlatacağız mesela elinde kuran vardı Müslümandı diye mi başlayacağız…
7 Temmuz 2006 CUMA | Resmî Gazete | Sayı : 26221 |
Nolu resmi gazete ile domuz etinin kasaplık hayvan olarak sayılması, kasaplarda satılmasının yasal zemine oturtulmasından, artık yasak değil diye mi başlayacağız.
Ben hatırlatayım siz istediğiniz yerden başlayın;
-Sene 2003 Mehmetçiğin kafasına Kuzey Irakta çuval geçiriliyor tüm muhalefet partileri ve halkın bir kısmı ABD ye neden nota vermiyorsunuz diye serzenişte iken ne notası müzik notası mı diye tiye alınmıştı dünya liderimiz tarafından.
-2004 yılından beri Ege denizindeki adalarımız Yunanistan tarafından işgal altına alınırken 18 yıldır hiç umursamayan duymayan ve görmeyen bir hükümet 18 yılın sonunda oy kaygısı ile bir gece ansızın gelebiliriz diye edebiyat yapmasını mı, halbuki bir zamanlar Tansu Çiller bir kara parçası olarak görmemiş vatandır deyip çıkartma yapmıştı.
-2014 kimse karşımıza ne Türklükle ne Kürtlükle gelmesin diye konuşuyor ve ardından hemen ekliyordu “ biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyordu Dünya liderimiz.
– 20 yıldır ülke yönetimindeler önceleri büyük resmi göremeyen bilerdik, hep bir resimden bahsederlerdi fabrikalar satılırken… nedir diye sorduğunda cevap yok bekle acele etme denirdi, bekledik gördük ki savaş halindeki ülkelerden bile bir zamanlar Suriye’den patates ithal ettik sonrasında savaşan iki ülkeden Rusya ve Ukrayna’dan ise buğday ve Ayçiçek yağı tarım ülkesi olarak….
-Bir gün ansızın uyuyan millete BOP eş başkanı olduğunu açıkladı bizler uykuda iken; toplumun yarısı Bop un ne olduğunu bilmiyordu zaten araştırmaya gerek yoktu ileride bir gün tarih kitaplarında yazar zaten yada bir sinema filmiyle karşımıza çıkar oradan izleriz, takım tutar gibi taraftar mantığıyla davrandığımızı söyleyebilir miyiz .
-Ülkemizdeki onca tarihçinin bilmediği ama taraftarların bildiği birde Lozan ın gizli maddeleri vardı ortaya bir gizli madde diye attılar herkes konuşuyor ama nedir bu gizli maddeler denildiğinde bir tek cevap yoktu, yıllar öncesinde kurulun M.T.A (1935) kurulduğunu veya ülkemizde yıllarca kömür ve mermerin çıkarıldığını ve bunlarında birer maden olduğunu görüp kabullenemeyecek kadar kör olduğumuzu mu,
-Sonrası mı artık durumun önemin farkına varmak istemiyor ağam bilir mantığıyla sürü psikolojisiyle hareket ediliyordu adı konulmamış bir olay atıldı açılım diye bir anda akil insanlar diye kendisini sanatçı diye tanımlayan bir gurup çıkarıldı ve halkı ikna etmesi için çıkarıldı ücreti mukabilinde sanırım, tabii bir devlet örgütle anlaşırsa konuşursa başarıyı görmenin imkansız olduğunu tecrübe etmiş olduk zamanla açılım bitti açılımla verilenler alanların kazanımı oldu buda HDP nin elinin güçlenmesine fayda sağladı kendi seçmeni karşısında, özetle geçeyim Habur’da karşıladığımız terör guruplarından, kurduğumuz çadır mahkemelerinden, hendek olaylarından ve o dönemde verilen şehitlerden bahsetmeyeceğim.
-15 temmuz 2016 feto terör olaylarından bahsetmek istemiyorum; beraber yol yürüyenler, maklube sofralarında bulunanlar ve hatta ülke yönetiminin üst kademeleri dahil bunu onlardan dinlemek gerekir. Çünkü her isteği olan, yaptıran bir örgüt var ve ne istediniz de vermedik, yapmadık diyen bir taraf varken böylesi önemli bir konuda hakimde, savcıda olmaya gerek yok herkes görevini yapmalı. Bugün meclis araştırma ve komisyon önerilerine ret gelse de yarını beklemek en güzeli.
Şimdi oturup vicdanen düşünmek gerekmez mi bunca can alıcı hataları veya kasıtlı yapılan olayları bu millete yaşatanlar kime veya kimlere hizmet ediyor…?
Şimdi soruyorum neresinden başlayacaksınız anlatmaya;
Çocuklarınızın ve torunlarınızın gözlerinin içine bakın ve onlara ne yaptığınızı nelere alkış tuttuğunuzu anlatın… Onlara nasıl aldınız ve nasıl bir ülke bırakacaksınız… bunları anlatmaya çalışın…
En önemlisi hangisini telafi edebilirsiniz ne ile gurur duyuyorsunuz…
Yarın gururla anlatamayacağınız işleri bugün yapmayın….
Hadi ekonomi yede değinelim özetle
“TOBB verilerine göre, ağustos ayında 1.784 şirket daha kapandı ve yılın ilk 8 ayında kapanan toplam şirket sayısı 13 bin 798’e yükseldi. 2022’nin ilk 8 ayında, 2021’in ilk 8 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 70,2 artmış oldu.” Eylül ayı sonu verileri olarak bizlere %… kadar büyüme kayıt edildi diye açıklama yapılabilir tabi satarken gelişen işyeri kapatırken büyüyen bir ülke olmak herkese nasip olmaz.
Yaşar AKKUŞ
GÜNDEM
13 saat önceGÜNDEM
18 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
4 gün önce