30 Nisan 2022 Cumartesi
''TOPLUMA SAYGILI OLMAK'' Abdurrahman Berkcan yazdı.
''MİLLETİN EFENDİSİ'' Av. Ahmet Tamer yazdı.
''Çiftçinin hali'' Veteriner Hekim Ali Köker yazdı.
''Gençler mutsuz!'' Ayşe BOYACI Yazdı.
''KUL HAKKI MI ? DEDİNİZ...'' Ayşe Yavuz Yazdı.
''Kripto Para Borsası Neden Çöküyor, Kripto Para Neden Düştü, Kripto Borsası Bilinmeyenler''
News
Türk insanı yufka yüreklidir, nerede bir ağlayan göz görse koşar derdine ortak olur. Nitekim mülteci konusunda da, beklendiği gibi fazla yufka yürekli olundu. Ülkenin kendi suç unsurları yetmezmiş gibi son günlerde mültecilerin giderek artan suç oranı toplumu tedirgin etmiyor mu? Kendi ülkemiz de biz miyiz garip? Sokaklarda Sürü halinde dolaşan mülteciler, vatandaşı vatanında tedirgin etmektedir. Bir daha soralım, fazla iyi niyet mutluluk getirir mi? Üç beş kuruş fazla kira, sigortasız düşük maaşlı işçi cazibesi istemeden toplumu nereye götürmekte? Şimdiler de deniliyor ki, mültecimi yoksa misafir mi olduğu tam da anlaşılamayan bu topluluk ülkelerine dönerler mi? Dönmelerini gerçekten istiyor muyuz? Eğer istiyorsak ev sahipleri, iş verenler ellerini vicdanlarına koyup davranmalı. Birer Türk vatandaş olarak iyi niyetimizi sınırlandırır, kanun ve nizam ölçülerinde davranırsak emin olun onlarda burada kalmak istemeyecektir.
Sen çocuklarına bir çikolatayı alırken düşünen Ali abi, sen yolda yürürken tacize mi uğrayacağım, birisi kafamı taşla mı ezecek diye düşünen Ayşe hanım, 1 litre yağı daha ucuza almak için market market gezen emekli Ahmet amca, sizler güvenlik, ekonomik gailelerle uğraşırken, mülteciler ise adeta üreme fizyolojisini yeniden yazıp, canhıraşla çocuk sayısını artırmaya çalışmakta. Siz hiç tek çocuklu mülteci gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü yok. Gelin kısacık bir empati yapalım. Komşunuzun evinde bir yangın çıktı, siz de kapınızı açtınız, misafir ettiniz. O da ne komşunuz sizin evinizi üreme alanı olarak kullanmış. Bir empati daha, babanız dedi ki komşularımız bir süre bizde kalacak. Bakıyorsunuz komşu çocuğunun harçlığı sizin harçlığınızı geçmiş, arabanın ön koltuğuna komşu çocuğu oturmaya başlamış, anneniniz sizin tabağınıza daha az yemek koyuyor. Birden misafir gibi hissetmeye başladınız mı? insan kendi evinde nasıl olur da misafir olur? trajikomik değil mi sizce de? Yıllar önce Almanya’ya işçi statüsün de gitmek için Türk vatandaşları sayısız testten geçiriliyordu. Bir Fabrika da işçi olmak için eksik bir diş, bile elerken bugün tırlarla ülkemize Ortadoğu coğrafyasından insan yağmakta, umarım bu mülteci yağmuru bir gün son bulur. Devletimize güvenelim.
