13 Ekim 2022 Perşembe
''TOPLUMA SAYGILI OLMAK'' Abdurrahman Berkcan yazdı.
''MİLLETİN EFENDİSİ'' Av. Ahmet Tamer yazdı.
''Çiftçinin hali'' Veteriner Hekim Ali Köker yazdı.
''Gençler mutsuz!'' Ayşe BOYACI Yazdı.
''KUL HAKKI MI ? DEDİNİZ...'' Ayşe Yavuz Yazdı.
''Kripto Para Borsası Neden Çöküyor, Kripto Para Neden Düştü, Kripto Borsası Bilinmeyenler''
Böyle hukukun olmadığı adaletin olmadığı vatandaşın devletten malını korumaya çalıştığı bir ortamda yarına dair çözüme dair ekonomik yol haritası çizmemiz ne derece etkilidir.
Hemen açıklayayım bazılarının kafasına takılmasın, hem halk hem de tüm belediye yetkilileri imar komisyonları imar bölümü çalışanları vicdanen rahat uyuyabiliyorlar mı…? Özellikle Karatay Belediyesi son 10-12 yıllık imar çalışmalarında gerek itirazlar gerekse de mahkemelik olan dosyaları vicdanen gözden geçirmesi gereken bir konudur ve Büyükşehir imar komisyonu da dahil oldu son değişiklikle rant uğruna millet devletten malını korumak için mahkemelik oluyor herkesi memnun edemezsiniz fakat herkesin hakkının korumak için orda olduğunuzu unutmamanız gerekiyor… şimdilik vicdanlara bırakıyorum bu konuyu daha detaylı bir şekilde gerekirse kaleme alırım.
Ülkede herkes Merkez Bankasındaki sırasını bekliyordu bir dönem sürekli değiştirip sorunu kabul etmeyenlerin sorunu dışarıda aramaları ne kadar ahlaki….. Canım Avrupa da da enflasyon var deyip sıradanlaştırmak konuya hafifletici sebepler bulmak gerçeklerin üzerini kapatmaz… Halkını seçmenini ne kadar ciddiye aldığını gösterir.
Hatırlayalım 2018 yılında yapılan genel seçimlerini ve adayların söylemlerini……
Sürekli ekonomi vurgusu yaparak ekonominin kötüye gittiğini önlem alınması gerektiğini Akp iktidarına söylüyorlardı hadi iktidarın bir eli yağda diğeri balda olduğu için duymazdan gelmesi normal, peki bunu duymak istemeyen kabullenmeyen halkın hiç mi suçu yok biraz düşünelim.
O tarihte ekonomik koşulları söyleyenleri muhalefet olarak gördük doğruluğunu sorgulamadık şimdi yaşıyoruz hep birlikte bu sıkıntıları demek ki dinlemek araştırmak gerekiyormuş…..
Artık umarım ki ders alırız…
Neden bizler kış gelirken odun kömür alma korkusu yaşıyoruz doğalgaz elektrik faturalarından korkuyoruz…
Neden biz devletin yardımına muhtaç halde yaşıyoruz…
Bunların cevabını verebilen var mı bilmiyorum ama karşılaşmadım bunları sorgulayıp cevabını bulanı…
Neyse tecrübe edinmiş oluruz. Bu arada bugünkü ekonomik tablo hükümetin eserimi halkın eseri mi ?
Bakalım halk olarak bizler mi ders alacağız ya da bizi yönetenler mi?
Halkın ne suçu var diyebilirsiniz çünkü en sonunda bizleri suçlayacaklar ne istediniz de yapmadık diye bizi yönetenler hariç herkes suçlu 20 yılda edindiğimiz tecrübe diyelim.
Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok.
Paulo Coelho: “Başkalarının hayatından ders alın. İnsan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.” Diyor.
Yaşar AKKUŞ
Mali MÜŞAVİR
-Bugünkü iletişim çağında yaşadıklarımızı alkışladıklarımızı yarın evlatlarımıza ve torunlarımıza gerçekten gururla anlatabilecek miyiz … Nasıl anlatacağız mesela elinde kuran vardı Müslümandı diye mi başlayacağız…
7 Temmuz 2006 CUMA | Resmî Gazete | Sayı : 26221 |
Nolu resmi gazete ile domuz etinin kasaplık hayvan olarak sayılması, kasaplarda satılmasının yasal zemine oturtulmasından, artık yasak değil diye mi başlayacağız.
Ben hatırlatayım siz istediğiniz yerden başlayın;
-Sene 2003 Mehmetçiğin kafasına Kuzey Irakta çuval geçiriliyor tüm muhalefet partileri ve halkın bir kısmı ABD ye neden nota vermiyorsunuz diye serzenişte iken ne notası müzik notası mı diye tiye alınmıştı dünya liderimiz tarafından.
-2004 yılından beri Ege denizindeki adalarımız Yunanistan tarafından işgal altına alınırken 18 yıldır hiç umursamayan duymayan ve görmeyen bir hükümet 18 yılın sonunda oy kaygısı ile bir gece ansızın gelebiliriz diye edebiyat yapmasını mı, halbuki bir zamanlar Tansu Çiller bir kara parçası olarak görmemiş vatandır deyip çıkartma yapmıştı.
-2014 kimse karşımıza ne Türklükle ne Kürtlükle gelmesin diye konuşuyor ve ardından hemen ekliyordu “ biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyordu Dünya liderimiz.
– 20 yıldır ülke yönetimindeler önceleri büyük resmi göremeyen bilerdik, hep bir resimden bahsederlerdi fabrikalar satılırken… nedir diye sorduğunda cevap yok bekle acele etme denirdi, bekledik gördük ki savaş halindeki ülkelerden bile bir zamanlar Suriye’den patates ithal ettik sonrasında savaşan iki ülkeden Rusya ve Ukrayna’dan ise buğday ve Ayçiçek yağı tarım ülkesi olarak….
-Bir gün ansızın uyuyan millete BOP eş başkanı olduğunu açıkladı bizler uykuda iken; toplumun yarısı Bop un ne olduğunu bilmiyordu zaten araştırmaya gerek yoktu ileride bir gün tarih kitaplarında yazar zaten yada bir sinema filmiyle karşımıza çıkar oradan izleriz, takım tutar gibi taraftar mantığıyla davrandığımızı söyleyebilir miyiz .
-Ülkemizdeki onca tarihçinin bilmediği ama taraftarların bildiği birde Lozan ın gizli maddeleri vardı ortaya bir gizli madde diye attılar herkes konuşuyor ama nedir bu gizli maddeler denildiğinde bir tek cevap yoktu, yıllar öncesinde kurulun M.T.A (1935) kurulduğunu veya ülkemizde yıllarca kömür ve mermerin çıkarıldığını ve bunlarında birer maden olduğunu görüp kabullenemeyecek kadar kör olduğumuzu mu,
-Sonrası mı artık durumun önemin farkına varmak istemiyor ağam bilir mantığıyla sürü psikolojisiyle hareket ediliyordu adı konulmamış bir olay atıldı açılım diye bir anda akil insanlar diye kendisini sanatçı diye tanımlayan bir gurup çıkarıldı ve halkı ikna etmesi için çıkarıldı ücreti mukabilinde sanırım, tabii bir devlet örgütle anlaşırsa konuşursa başarıyı görmenin imkansız olduğunu tecrübe etmiş olduk zamanla açılım bitti açılımla verilenler alanların kazanımı oldu buda HDP nin elinin güçlenmesine fayda sağladı kendi seçmeni karşısında, özetle geçeyim Habur’da karşıladığımız terör guruplarından, kurduğumuz çadır mahkemelerinden, hendek olaylarından ve o dönemde verilen şehitlerden bahsetmeyeceğim.
-15 temmuz 2016 feto terör olaylarından bahsetmek istemiyorum; beraber yol yürüyenler, maklube sofralarında bulunanlar ve hatta ülke yönetiminin üst kademeleri dahil bunu onlardan dinlemek gerekir. Çünkü her isteği olan, yaptıran bir örgüt var ve ne istediniz de vermedik, yapmadık diyen bir taraf varken böylesi önemli bir konuda hakimde, savcıda olmaya gerek yok herkes görevini yapmalı. Bugün meclis araştırma ve komisyon önerilerine ret gelse de yarını beklemek en güzeli.
Şimdi oturup vicdanen düşünmek gerekmez mi bunca can alıcı hataları veya kasıtlı yapılan olayları bu millete yaşatanlar kime veya kimlere hizmet ediyor…?
Şimdi soruyorum neresinden başlayacaksınız anlatmaya;
Çocuklarınızın ve torunlarınızın gözlerinin içine bakın ve onlara ne yaptığınızı nelere alkış tuttuğunuzu anlatın… Onlara nasıl aldınız ve nasıl bir ülke bırakacaksınız… bunları anlatmaya çalışın…
En önemlisi hangisini telafi edebilirsiniz ne ile gurur duyuyorsunuz…
Yarın gururla anlatamayacağınız işleri bugün yapmayın….
Hadi ekonomi yede değinelim özetle
“TOBB verilerine göre, ağustos ayında 1.784 şirket daha kapandı ve yılın ilk 8 ayında kapanan toplam şirket sayısı 13 bin 798’e yükseldi. 2022’nin ilk 8 ayında, 2021’in ilk 8 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 70,2 artmış oldu.” Eylül ayı sonu verileri olarak bizlere %… kadar büyüme kayıt edildi diye açıklama yapılabilir tabi satarken gelişen işyeri kapatırken büyüyen bir ülke olmak herkese nasip olmaz.
Yaşar AKKUŞ
Evet o tarihlerde Ülke koalisyondan bıkmış yorulmuştu. Yeni bir söylem yeni bir ekonomik model ortaya atacak söylemleri ile insanların ruhuna nakşedecek bir şeyler lazımdı. Arz talepten ziyade göze ve kulağa farklı gelecek e birazda hatiplik olsa fena olmazdı…
Öyle de oldu siyaset teki boşluğu AKP ile doldurdu bu millet.
Cemaatler, vakıflar, dernekler, iş adamları, medya ve bunların yanında legal ve illegal oluşumlar… ile yol yüründü…
Ülke olarak zenginliklerimizden uzaklaşıyorduk fakat farkında değildik…
Şimdi tüm bunlarla hükümetin ne sucu var diyenler olacaktır elbette, geçmişte olan bütün olumsuzluklar da hükümetlerin sorumluluğu var ise kimse kusura bakmasın Son 20 yılda Geldiğimiz noktada da hükümetlerin gerek ahlaki gerek kültürel gerekse ekonomik sorunlarda mutlaka sorumluluğu vardır
Peki nasıl düzeltebiliriz
Bu ülkede Bazı şeylerin düzelmesi için insanların konuşma özgürlüğü olması lazım insanların siyasal anlam da milliyetçilik siyasal anlamda din kisvesinden kurtulması lazım
Tüm cemaatlerden vakıflardan derneklerden ve sendikalardan medet ummak yerine bu ülkenin gerçek sahibi Türk milletinden medet ummak gerekir insanlara din duygusuyla kandırmak yerine zaafları kullanmak yerine ahlaklı ve dürüst bir şekilde ayağa kalkmayı İlke edinmeliyiz. Şimdi ülke olarak kaderciliği bırakmalıyız çünkü biz insanın kaderini kendi çabasına bağladık ayetini tekrar tekrar okumalı ve düşünmeliyiz Bizler belirli bir yaşa kadar acısıyla tatlısıyla yaşam sürdük geçmişte atalarımızın bıraktığı mirası isteyerek ya da istemeyerek heba ettik fakat Bizler de gelecek nesillere sağlıklı Sağlam bağımsız bir ülke bırakmalıyız.
Son 20 yılı vebalini günahını sevabını iyisini kötüsünü konuşmadan 1960-1970 1980’li yılları bugünkü şartlarla değerlendirmek Hangi akla hangi mantığa sığar bilemiyorum ki o yıllarda bile ülkemiz Gelişmekte olan ülkeler arasındayken Öz varlıkları yani sosyal devlet anlayışı içerisinde fabrikaları tekelleşmeyi önleyebilmek için her sektörün kıyısında köşesinde bulunabilen bir devlet biri mi vardı peki şimdi AKP’nin ilk yıllarında Kuveyt şimdi katar var ülkenin göçmen politikasından bahsetmiyorum bile Orası ayrı bir hüsran. Şimdi Biraz düşünmek lazım ekonomiyi bir şekilde bu millet küllerinden doğar yine verdiklerimizi geri alma ihtimalimiz ya da yenisini yapma ihtimalimiz uzun yıllar sürse de var fakat ekonomik kültürel ve sosyal bağımsızlığımızı kaybettiğiniz zaman yani her şeyi kaybettiğimiz telafisi zordur.
Bu yazımı da Mevlâna’nın bir sözüyle bitirmek istiyorum.
‘’Üzülme herkes ölür kimi toprağa gömülür, kimi yüreğe.” ya ölünce toprağa gömülüp gitmek ya da yüreklerde gönüllerde yaşamak.
Yaşar Akkuş
Yasadığım yer olan Konya’dan mi Konya’yı da içine alan güzel ülkem Türkiye’nin eğitim, sağlık, ekonomik ve siyasi sorunlarından mi?
Sanırım ortak konu baslıklarının bir kısmına göz atsam yeterli olacaktır.
Her şey iyiye gitmesi gerekirken, sürekli geriye giden bir durum ve bu sorunları kabul etmeyen bir hükûmet var.
Ekmek fiyatlarının artışına okullarda ekmek üreteceğini̇ ve daha ucuza satacağını̇ savunan ama okulların giderlerini̇ kermeslerle karşılanmasına göz yuman bir milli eğitim bakanının varlığından mi bahsetsem ee nasıl olacak dediğinizi̇ duyar gibiyim. Kepek eken tarım bakanı yarın çıkar ekmek yapalım diye un da ekiverir bellimi̇ olur.
jelibon rezervi̇ de bulundu dağıtırız millete ekmek arası jeli bon…
Fazla yemeyin şeker ve ekmek sağlığa zararlıdır.
Ya da sistemi sadece müteahhitlik, bina yenilemek, gibi̇ bir şey sananlar…
Sağlık sisteminin geliştiğini̇ iddia edenlerden mi̇ bahsetsem…
Hemen birisi çıkıp 2000 li̇ yıllardan bahsederse şaşırmam sabah erken kalkıp hastaneye giderdik akşama zar zor dönerdim diye başlarlar, ama muayene olabilirlerdi̇ onu kimse söylemez…
Ama haklarını yemeyelim şimdi̇ sırayı evde bekliyorlar belki̇ 1 ay sonrasına belki̇ 6 ay ya da 1 yıl sonrasına randevularla bakalım Azrail mi önce gelecek hastane randevusu mu?
Eski sistemin eksikleri̇ vardı tabii̇ sgk nin özel sektör hastane ve eczanelerde anlaşma yapmasıydı̇ tek farkı aslında ha birde önceden eski̇ Türkiye’de hastaneye gidince hasta idik şimdi̇ müşteri̇…
İçişleri̇ nemi göz atsak Hatay a Adana’dan giremiyorsan dışarıdan Suriye’den dolaşıp girme noktasına geldiğimizi̇ gördük…
İste nereden başlasam bilemiyorum güzellikleri anlatmaya…
Ne diyelim insanlık yararına Ülke sevdasına bir çivi çakan herkese teşekkür ederiz…
Yaşar AKKUŞ
Mali Müşavir