ESKİDEN, BİZ ÜLKE OLARAK UÇMADAN ÖNCE
Eskiden birkaç soğan, birkaç biber, birkaç domates ve birkaç yumurta biraz da yağ sırayla doğranıp kavrulup üstüne yumurta ekledin mi en garibanı bile o akşam “Ne yiyeceğim?” derdinden kurtulurdu. Bugün soğanı alırken düşünür durumdayız.
Eskiden, evde çoluk çocuğun canı sıkılınca anne baba, “Haydin biraz gezip gelelim!” der, bir çocuk parkına, çay bahçesine gidilir, çocuklar birer top dondurma yerken karı koca da onların neşesine çaylarını yudumlayarak katılırlardı. Bugünse çocuklar bir istekte bulunacak diye korku yaşar durumdayız.
Eskiden, her bayramdan önce çocuklarımızda bir heyecan olurdu, “Acaba bu bayramda bana nasıl bir şey alacaklar?” diye. Bugünse anne babalar olarak bayram gelmese diye dua eder haldeyiz.
Eskiden, bayramlarda memleketinden uzakta olanlar özel araçları varsa onlarla yoksa otobüslerle memleketlerine gider, hem güzel bir bayram geçirirler hem özlem giderirlerdi. Bugünse sadece telefonla bayramlaşmak zorunda kalmaktalar.
Eskiden, biz emekliler zaman geçirmek için çay ocaklarına gider, birbirimize çay ısmarlar, arkadaşlarımızla sohbet ederdik. Bugünse çay ocaklarına gitmeye çekinir hale geldik.
Eskiden, evlerden mis kokulu börekler, pastalar poğaçaların kokusu gelirdi. Bugünse una, yağa şekere ve elektriğe gelen yüksek zamlar nedeniyle o fırından uzak durur hale geldik. Evlerde fırınlar küçük kiler gibi işlev görmeye başladı.
Eskiden, pazara markete gider poşetleri doldurur gelirdik. Bugünse tane ile, gram ile hatta dilimle almaya başladık.
Eskiden, emekli olunca alınan ikramiye ile bir ev alma şansımız vardı. Bugünse o ikramiye ile evin odasını alamaz haldeyiz.
Eskiden, bir arabamız varken onu satıp üzerine biraz ekleyerek arabayı gençleştirdik diye sevinirdik. Bugünse sigortasına gücümüz yetmez haldeyiz.
Eskiden, eşin, dostun akrabanın düğününe giderken yakınlığa göre “Çeyrek altın az mı gelir?” diye düşünürdük. Bugünse gram altını bile alamaz, hatta olabildiğince mazeret bulup düğünlerden uzak durmaya çalışır olduk.
Eskiden, kışa ve yaza girerken kışlık ve yazlık giysileri inceler, eskiyenlerin veya biraz modası geçenlerin yerine yenilerini almanın yollarını aradık. Bugünse “Bu sene de idare edeyim.” der haldeyiz.
Eskiden, bir şey alırken bazen erteler, sonra almanın hesabını yapardık. Bugünse aldığımız her şey yarın alacağımızdan ucuz hale geldi.
Eskiden, eş dost ziyaretleri yapar, akşam komşu oturmalarına giderdik. Bugünse evimize kapanmış haldeyiz.
Velhasıl, bugünü yaşayınca eskiden ne kadar da mutluymuşuz diyorum.
O eski güzel günleri yeniden yaşayabilme dileğiyle.
Hoşça kalın.
Ömer Çataltepe Gazeteci Yazar
GÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önce