Bursa’da 5 yaşındaki bir çocuk diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybetti
  • Konya Objektif
  • Genel
  • Bursa’da 5 yaşındaki bir çocuk diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybetti
111 okunma

Bursa’da 5 yaşındaki bir çocuk diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybetti

Bursa'da 5 yaşındaki bir çocuk diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybetti

ABONE OL
Kasım 14, 2023 19:53
Bursa’da 5 yaşındaki bir çocuk diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybetti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bursa’da diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybeden 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ailesi olayda ihmaller zinciri olduğunu iddia ederek savcılığa şikayette bulundu.
Bursa’da diş ağrısı şikayeti ile gittiği özel bir klinikte fenalaşıp kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybeden 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ailesi olayda ihmaller zinciri olduğunu iddia ederek savcılığa şikayette bulundu. Minik Deniz, gözyaşları içinde toprağa verilirken Rus asıllı annesi Elena cenaze namazında oğlunu yalnız bırakmadı.

10 Kasım Cuma günü Bursa’da faaliyet gösteren bir diş kliniği zincirinin Hürriyet şubesinde olay meydana geldi. Babası Aydın Sönmez ve annesi Elena Sönmez ile diş ağrısı şikayetiyle diş kliniğine gelen 5 yaşındaki Deniz Sönmez’e 4 dolgu ve 1 diş çekimi için narkoz verilerek genel anestezi yapıldı. Anestezi sonrası odaya alınan minik Deniz’in ateşi yükseldi. Su isteyen Deniz’e verilen su sonrasında küçük çocuk içtiği suyu geri çıkarttı. Annenin iddiasına göre 3 kez doktor çağırılmasına rağmen “Doktor ateş düşürücü ilaç yazalım” dedi. Annenin ambulans çağırma talebine de olumsuz cevap veren doktorlar durumun “normal” olduğunu söyleyerek Deniz ve annesi evine yolladı. Kısa bir süre sonra baba Aydın Sönmez eve geldiğinde oğlunun yarı baygın inleme sesleri çıkarttığını duydu. Bunun ardından Baba Aydın çocuklarını Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Doktorların çabasına rağmen Deniz’in durumu ciddileşti. Entube edilen minik Deniz’in organlarının iflas ettiği öğrenildi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Deniz, çocuk organ yetmezliğine bağlı olarak dün hayatını kaybetti.

Babasının köyü olan Keles ilçesi Sarıyar Mahallesi’nde bugün gözyaşları ile toprağa verilen Deniz’in annesi Rus asıllı Elena Sönmez cenaze namazında bile çocuğunu yalnız bırakmadı.

Cenaze sonunda acılı anne ve baba yaşananları anlattı. Baba Aydın Sönmez, “Çocuğumun diş ağrısı için MESAM Diş Kliniği’ne gittik. Orada çocuk durmadığı için genel anestezi ile yapalım dediler. 1 diş çekildi, 4 dişe dolgu yapıldı. İşlem bittikten sonra anestezi doktoru, bize işlem yapan doktor çıkıp, gitmiş. Çocuğun ayılmasını annesi yarım saat kadar beklemiş. Kendine geliyor çocuk, “ama ölüyorum, çok kötüyüm” diyor. Ateşi var, titriyor. Eşim doktora bağırıyor, durumu izah ediyor. Hemşire “Her şey normal hiçbir sıkıntı yok bunda, sadece anesteziden dolayı böyle, geçecek” diyor. Çocuk daha sonra titremeye başlıyor, ateşi daha yükseliyor ve eşim tekrar söylüyor. Doktor dışarıdan kalkıp çocuğun yanına gelip gözüne, ağzına baksa zaten anlayacak. Ağzında kanaması da var. Ben eminim diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. Bir anormallik olduğunu hissedecek. Ama yerinden kalkıp çocuğun yanına gelmedi. İş yeri kameraları da var gelmediğini görebilirler” dedi.

Eşi çocuğu ile eve gittikten sonra yazdıkları ilacı almak için eve 20 dakika geç gittiğini aktaran Aydın Sönmez, “Doktor “istiyorsa ilaç yazayım” deyince annesi “istiyorum” demiş. Sonra taksi çağırıp annesi ve oğlumu eve gönderiyorlar. İlaçları almaya gidince eve 20 dakika geç gittim ve çocuğun inlediğini duydum. Ben ilk defa oğlumun altını ıslattığını gördüm. 1 yaşından beri bunu yapmazdı. Sonra apar topar aldım hem gidiyorum hem diş kliniğini arıyorum. Bana istiyorsanız “Doktora gidin” diyor. Ben direkt Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdüm. Doktorlar ilk geldiği andan itibaren inanılmaz bir mücadele verdiler. 3 gün boyunca canıyla cebelleşti, biz dışarıda dualarla bekledik. En son doktor ümidin azaldığını söyledi. “Ben tomogrofi çekmek istiyorum” dedi. Çektiler tomografiyi, onlar zaten şeyden şüpheleniyordu, kanama durmuyor, ilk geldiği gün boğazında da kanaması vardı, operasyon yapmışlardı. Tomografide her şey göründü. Kandaki oksijen oranının yüzde 40’a düşmesiyle o anda çocuk gitmiş. Aslında bu ilk şeyler MESAM’da başlıyor, çocuğun ateşi, kusması. Ben yerde bir hayvanı bile inlerken görsem gider bakarım bu hayvan niye inliyor diye. İçerideki çocuk ya, bebek yani. Niyetimiz kimsenin hakkına girmek, kimseyi suçlamak değil. Ama Allah her şeyi görüyor. Bizim canımız yandı. Ben oynayarak bıraktım evladımı buraya. Ben bıraktım kendi ellerimle. Sonuç bu şu anda. Genel anestezi, diş çekimi, doktorun umursamazlığı. Çocuğun genetik bir hastalığı bile olsa, diyelim ki biz bilmiyoruz öyle bir şey var. Bir kere bak ya, bir kere bak çocuğun ağzından kan geliyor. Çocuk kusuyor, ateşi var, titriyor. Zaten adli tıp uzmanları gelip baktığında ilk başta, söylediler ondan kaynaklı bir sıkıntı olduğunu. Otopsi sonucunu bekleyeceğiz ama çok uzun bir süreç diyorlar. Tabii o insanlar bu zamana kadar başka çocuklara bu işlemleri yapmaya devam edecekler. Önce Rabbimin adaletine, sonra devletin adaletine inanıyorum. Bekleyeceğiz. Şikayetçi olduk. Soruşturulsun en sonuna kadar. Bir insan canı bu kadar basit olmamalı. Hak eden hak ettiğini alsın, gerçekten alsın. Bizim canımız, ciğerimiz yandı. Şu anki acım tarifsiz zaten, başka birinin canı ciğeri yanmasın. O kadar sağlıklı bir çocuktu ki. Anaokuluna gidene kadar, 5 yaşına kadar çocuk bir kere bile doktora gitmedi. Okula gittiği zaman öksürük gibi okul rahatsızlıkları oldu. Onun haricinde en ufak bir problemi yoktu, gayet sağlıklı bir çocuktu” diye konuştu.

Acılı anne Elena ise, “Ben yardım istedim ama bana yardım etmediler. Klinik personel de diş hekimi de oturdu, Deniz biraz konuştu. Çok hareket yapınca kadınlar güldü. Ne komik ne komik. Bir kez bakmadılar. Anestesi uzmanı, operasyon bittiği gibi gitti. Önce su istedi, ben kadına su vermesini söyledim. Bakmadı, sadece su verdi. İçmedi, döktü. “Ben ölüyorum” dedi. Ben dedim ki “Deniz’im sen ölmüyorsun, sadece biraz uyudun. Şimdi ilacın etkisi var. Biraz bekle” dedim. Sonra böyle yaptı, “Çıkar beni, çıkar beni’. Sonra çok hareket yaptı. Ama kimse gelmedi. Hepsi gördü ve güldü. Ben hiçbir şey anlamadım. Ben her şeyi sordum, ateşi var dedim. “Normal” dediler. “Çok kanıyor” dedim, “Biz diş çıkardık normal” dediler. Şimdi baksınlar bakalım her şey normal mi” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İHA muhabirinin telefonla ulaştığı MESAM yetkilisi, kendilerinin de çok üzgün olduklarını Hürriyet’teki kliniğin Franchise verilen bir yer olduğunu ifade ederek, “Raporu bekliyoruz. Çocuğun geniz akıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Ailenin bir acısı var. Hassas bir konu. Ben aileyi yadırgamıyorum. Bilirkişinin vereceği kararı bekliyoruz. Anesteziden önce aileden tabi ki onay alınıyor. Oranın mesul müdürü ve doktorlar alıyorlar. Ben kliniği devrettim. Franchise, olarak hizmet veriyorduk. Bütün belgeleri sağlık müdürlüğüne, emniyete verdik.

Sosyal medyada 5 diş çekildi diye haberler çıkıyor. Olay o şekilde olmadı. Bu işi yapan doktor, aile ve bu işi yapan ekip arkadaşlar muzdarip. Bir ihmal varsa, savcılık gerekeni yapacaktır. Ailenin bu şekilde hareket etmesini çok iyi anlıyorum. Aile kadar bizler de üzüldük” dedi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r