16 Ocak 2025 Perşembe
''TOPLUMA SAYGILI OLMAK'' Abdurrahman Berkcan yazdı.
''MİLLETİN EFENDİSİ'' Av. Ahmet Tamer yazdı.
''Çiftçinin hali'' Veteriner Hekim Ali Köker yazdı.
''Gençler mutsuz!'' Ayşe BOYACI Yazdı.
''KUL HAKKI MI ? DEDİNİZ...'' Ayşe Yavuz Yazdı.
''Kripto Para Borsası Neden Çöküyor, Kripto Para Neden Düştü, Kripto Borsası Bilinmeyenler''
Avustralya’nın Sunshine Coast bölgesinde yaşayan ve sosyal medyada tanınan 34 yaşındaki bir kadın, bir yaşındaki kızına işkence ettiği iddiasıyla tutuklandı. Kadının, takipçi kazanmak ve bağış toplamak amacıyla bebeğine izinsiz reçeteli ilaçlar verdiği ortaya çıktı.
Olay, 15 Ekim’de bebeğin ciddi bir sağlık sorunu nedeniyle Brisbane’deki bir hastaneye kaldırılmasıyla gün yüzüne çıktı. Doktorların polisi bilgilendirmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında kadının, üç ay boyunca bebeğine zararlı ilaçlar verdiği, bu durumu gizlemek için evdeki başka bir kişinin ilaçlarını kullandığı ve sosyal medyada bebeğin hasta olduğu görüntülerini paylaştığı tespit edildi.
Polis açıklamasında, “Kadının çocuğun acı çektiği anları videoya alıp sosyal medya platformlarında paylaştığı, bu içeriklerden bağış topladığı belirlendi” denildi. Kadının, GoFundMe üzerinden yaklaşık 60.000 Avustralya Doları topladığı, ancak sitenin bu parayı bağışçılara iade etmek için girişimlerde bulunduğu açıklandı.
Çocuk Koruma ve Soruşturma Birimi’nin kapsamlı çalışmaları sonucunda, kadın Underwood’daki bir evde Perşembe sabahı tutuklandı. Şüpheli, işkence, zarar verme niyetiyle zehir verme, tehlikeli maddelerle suç işleme hazırlığı, çocuk istismarı materyali üretimi ve dolandırıcılık gibi çeşitli suçlardan yargılanacak.
Dedektif Müfettiş Paul Dalton, olayın dehşet verici olduğunu belirterek, “Bu tür suçlar için kelime bulmak zor. Özellikle bir yaşındaki savunmasız bir bebeğe yapılan bu eylemler hiçbir şekilde mazur görülemez. Çocuğu korumak ve suçluyu adalete teslim etmek için kararlıyız” dedi.
Kadının, Brisbane Sulh Ceza Mahkemesi’nde Cuma günü hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Avustralya, Sosyal medya fenomeni, Anne, Takipçi, Bağış, İşkence, Çocuk, İzinsiz ilaçlar, Çocuk istismarı, Zehir verme, GoFundMe, Soruşturma, Çocuk Koruma, Polis, Mahkeme, Tutuklama.
Bu Haber Konya Objektıf Gazetesi Muhabiri Merve Çalışkan Haberidir.
Sinema Dünyası Yasta: Usta Yönetmen David Lynch Hayata Veda Etti
Sinema dünyasının efsane isimlerinden biri olan David Lynch, 78 yaşında hayata gözlerini yumdu. Uzun süredir amfizem hastalığıyla mücadele eden ünlü yönetmenin ölüm haberini ailesi sosyal medya üzerinden duyurdu. Açıklamada, “David artık aramızda değil, ama onun eşsiz bakış açısı ve öğretileri hepimizin hayatında kalmaya devam edecek” denildi.
David Lynch, korku, film-noir ve sürrealist unsurları bir araya getirdiği eserleriyle sinema dünyasında çığır açtı. Kariyeri boyunca “Mulholland Çıkmazı”, “Mavi Kadife”, “Fil Adam”, “Kayıp Otoban” ve kült televizyon dizisi “İkiz Tepeler” gibi yapıtlarla unutulmaz bir miras bıraktı.
Lynch, kariyerinde birçok uluslararası ödül ve adaylık elde etti. Üç kez “En İyi Yönetmen” dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterilen sanatçı, 2019 yılında “Akademi Onur Ödülü”ne layık görüldü. Ayrıca Altın Palmiye, César Ödülü ve Venedik Film Festivali’nden “Altın Aslan” ödülü gibi prestijli ödüllerin de sahibi oldu.
Lynch, sigara kullanımına bağlı olarak gelişen amfizem hastalığı nedeniyle son dönemlerinde evinden çıkamaz hale gelmişti. “Artık kısa mesafeler dışında yürüyemiyorum, oksijenim sınırlı” ifadelerini kullandığı açıklamaları, hayranlarını derinden üzmüştü.
David Lynch’in ölümüyle sinema dünyası büyük bir ustayı kaybetti. Ailesine, sevenlerine ve sinema camiasına en derin taziyelerimi sunuyorum. Onun eşsiz hayal gücü ve yaratıcılığı, gelecekteki nesiller için her zaman ilham kaynağı olmaya devam edecek.
David Lynch’in hayatı ve eserleri, sinema sanatının derinliklerine inen bir yolculuktu. Onu sevgi ve saygıyla anıyoruz.
David Lynch, ölüm, amfizem hastalığı, sinema dünyası, başyapıt, Mulholland Çıkmazı, Mavi Kadife, Twin Peaks, ailesi, ödüller, Akademi Onur Ödülü, César Ödülü, Altın Palmiye, Altın Aslan, sinema tarihi, modern sinema, Rönesans adamı, kariyer, ünlü yönetmen.
Hadimi Tüneli’nde İşçi Güvenliği Alarm Veriyor: Ramazan Gedik’in Hayatını Kaybettiği Kaza İnceleme Altında
Konya’nın Bozkır ilçesi Dereiçi kasabasından Ramazan Gedik (39), Hadimi Tüneli’nde meydana gelen bir iş kazasında yaşamını yitirdi. Vagon tamiri sırasında yaşanan trajik kazada Gedik, devrilen vagonun altında kalarak hayatını kaybetti. Bu üzücü olay, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğiyle ilgili önemli soruları gündeme taşıyor.
Vagon Tamirinde Ölümcül Hata
Hadimi Tüneli’ndeki çalışmalar sırasında arızalanan bir vagonun tamir edilmesi gerekti. Ancak, tamir işlemleri sırasında vagonun devrilmesi sonucu işçi Ramazan Gedik aracın altında kalarak yaşamını yitirdi. Henüz olayla ilgili resmi bir rapor açıklanmamış olsa da, kazanın önlenebilir olduğu yönünde ciddi endişeler bulunuyor.
İş Güvenliği Yetersizliği mi?
Uzmanlar, kazanın iş güvenliği önlemlerindeki eksikliklerden kaynaklanmış olabileceğine dikkat çekiyor. Vagon tamiri sırasında uygun ekipman ve güvenlik protokollerinin uygulanıp uygulanmadığı merak konusu. Benzer kazaların önlenebilmesi için Hadimi Tüneli’nde uygulanan iş güvenliği politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Soruşturma Başlatıldı
Ramazan Gedik’in ölümünün ardından ilgili merciler tarafından soruşturma başlatıldı. Olayın tam olarak nasıl gerçekleştiği, işverenin sorumluluğu ve güvenlik önlemlerinin yeterliliği soruşturma kapsamında değerlendirilecek. İşçi sendikaları, kazanın münferit bir olay olarak değil, sektördeki yaygın bir güvenlik zaafının sonucu olarak ele alınması gerektiğini belirtiyor.
“Bir Daha Olmasın”
Ramazan Gedik’in ailesi ve sevenleri yasa boğulurken, bu tür kazaların önlenmesi için daha sıkı denetimlerin yapılması çağrısında bulunuluyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda daha kapsamlı adımlar atılmadıkça, benzer trajedilerin yaşanma riski devam ediyor.
Hadimi Tüneli’nde yaşanan bu kaza, yalnızca bir işçinin değil, güvenlik protokollerinin ihmal edildiği bir sistemin de kurban verdiğini gözler önüne seriyor. Ramazan Gedik’in ölümü, daha güvenli çalışma koşulları sağlanmasının aciliyetini bir kez daha hatırlatıyor.
Hadimi Tüneli, Ramazan Gedik, Bozkır, Dereiçi, iş kazası, vagon arızası, iş güvenliği, güvenlik önlemleri, soruşturma, işçi sağlığı, trajik kaza, işçi ölümleri, çalışma koşulları, sektör zaafları, denetim, protokoller, işçi sendikaları.
İsrail’den Ateşkeste Geri Adım: Kriz Tırmanıyor
İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes anlaşması yapılması beklenirken, İsrail’in son açıklamaları krizin tırmandığını gösteriyor. İsrail Başbakanlık Ofisi, Hamas’ı ateşkes anlaşmasının bazı maddelerini değiştirmekle suçladı. Açıklamada, “Hamas arabuluculara anlaşmanın tüm maddelerini kabul ettiğini iletene kadar İsrail kabinesi toplanmayacak” ifadelerine yer verildi.
Hamas cephesinden ise anlaşmaya bağlılık açıklaması geldi. Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Raşak, yaptığı açıklamada, “Hamas, arabulucuların sunduğu ateşkes anlaşmasına bağlıdır” dedi.
Anlaşmanın taraflar arasında 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesi bekleniyordu. Katar’ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerde, ateşkesin yanı sıra esir takası da planlanıyordu. Ancak İsrail’in bu tutumu, sürecin ilerlemesini tehlikeye sokuyor.
Uluslararası Baskılar ve Eleştiriler
Uluslararası gözlemciler, İsrail’in ABD’den gelen baskılar sonucu ateşkesi kabul ettiğini belirtiyor. Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmaya destek verdiği açıklamalarına rağmen, İsrail’in anlaşmaya uymaması sert eleştirilere neden oldu.
İsrail’in Gazze saldırılarındaki savaş suçlarına ilişkin ise Hind Receb Vakfı, uluslararası alanda adalet arayışını sürdürüyor. Vakıf, İsrailli askerlerin soykırım ve savaş suçlarına dair dijital kanıtlar topluyor ve bu delilleri mahkemelere sunuyor. Vakfın başkanı Dyab Abou Jahjah, İsrail’in yargılamalardan kaçınmak için askerlerini başka ülkelere gönderdiğini söyledi.
İsrail’in Ateşkese Uymaması Eleştiriliyor
İsrail’in ateşkese bağlı kalmaması ve anlaşma şartlarından geri adım atması, uluslararası hukuka uygun hareket etmediği yönünde eleştiriliyor. Özellikle sivil halka yönelik saldırılar ve esir takası konusundaki belirsizlik, İsrail’in güvenilir bir müzakereci olmadığını gösteriyor.
Adalet arayışını sürdüren Hind Receb Vakfı’nın çalışmaları, İsrail’in bu tür suçlardan sorumlu tutulması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, İsrail’in ateşkes görüşmelerindeki tutumu, barış sürecine olan inancı zayıflatıyor.
İsrail, Hamas, Ateşkes, Gazze, Anlaşma, Katar, Esir takası, İsrail kabinesi, Hind Receb Vakfı, Savaş suçları, Uluslararası hukuk, Donald Trump, Yargılama, Kriz, Barış süreci, Uluslararası gözlemciler, Adalet arayışı, Sosyal medya delilleri, Hukuki süreç, İsrail askerleri, israil sözünü tutmadı, israil sözünü tutmaz,
Nasuh Mahruki İçin İstenen Ceza Belli Oldu: 1 Yıldan 3 Yıla Kadar Hapis Talebi
Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Bugün görülen davada, Mahruki ve avukatları duruşmaya katıldı.
Cumhuriyet savcısı, Mahruki’nin paylaşımlarının halk arasında korku, endişe ve panik yaratma amacı taşıdığını belirterek, söz konusu davranışın halkı yanıltıcı bilgi yayma suçunu oluşturduğunu vurguladı. Savcı, Nasuh Mahruki’nin 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme, sanık avukatına savunma için süre verirken, tanık dinletme talebinin reddedilmesine karar verdi ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahruki, tutuksuz yargılanmaya devam ediyor.
Nasuh Mahruki, AKUT, Sosyal medya, Halkı yanıltıcı bilgi, Hapis cezası, Yargılama, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet savcısı, Duruşma, Endişe, Korku, Panik, Savunma, Erteleme, Tutuksuz yargılama
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.