Eskiden köylerde eski dedimse de o kadar eski değil 20 yıl öncesi, genelde köy okulları tek katlı iki sınıflık olurdu sınıfın birinde 1’ler 2’ler 3’ler diğer sınıfta ise 4 ile 5. Sınıflar olurdu.
23 Nisan Bayramı gelince köy okullarında gayet güzel şenlikler aktiviteler yapılırdı. 23 Nisandan bir gün öncesi ailelerimiz okula gelir okulu bastan aşağı yıkayıp temizlerler silerlerdi. Okulun temizlik işi bitikten sonra tören hazırlıkları yapılır, öğretmen ve öğrencilerle birlikte süslemelere ailelerimiz de eşlik ederdi.
23 Nisana kısa bir süre kala öğretmenler sınıf seviyesine göre öğrencilere kısa ve uzun şiirler verir bizlerde öğrenciler olarak ezberlemeye çalışırdık.
23 Nisan sabahı tüm köylü, genci yaşlısı kadını erkeği her sabah yaptıkları rutin işlerini daha erkenden yapar tören için okul meydanına gelirlerdi.
Isınmak için okula odunları biz götürdüğümüz için, bizim tören için hazırladığımız elbiselerimiz batmasın diye, o gün sabah anne ve babalarımız okula gelirken odunlarımızı getirirdi.
Ailemiz okul bahçesi etrafında toplanıp otururlardı. Köyün ihtiyarları ise o gün daha biraz özenle giyinip gelmiş olurlardı. Önceden sınıflardan çıkarttığımız sıralara oturturduk onları.
Tören başladığında ise boy sırasına göre 1. Sınıflar en önde 2. Sınıflar ile 3. Sınıflar yan yana bir arkada, en arkada ise 4, sınıflar otururdu.
Okulun en çalışkan öğrencisi ise çıkar İstiklal Marşı için Bayrağımızı direğe çeker; hep birlikte istiklal marşını okurduk. Sonrasında ise öğretmenimiz günün anlam ve önemi belirten konuşmasını yapardı. O günlerin heyecanını hala hissederim.
Köy okulu olduğu için kürsü olmazdı. Atatürk büstü önünde tabure üzerine çıkarak öğretmenimizin bize ezberlettiği şiirlerimizi 1. Sınıflardan başlayarak sırayla okurduk.
Şiirler sırayla okundukça öğrencilerden daha çok gelen köylüler uzun uzun alkışlar. Şiir okuyan öğrencileri daha çok motive edip gururlandırırlardı.
Şiirler bittikten sonra öğrencilerin hazırladığı gösteriler başlardı. Genelde yöresel ve çeşit çeşit kıyafetler giyilirdi. Ama mutlaka da bir asker kıyafeti de olur her törende Çanakkale zamanını canlandırılırdı.
Daha sonra ise şalvar giyilip köylüyü anlatan gösteriler düzenlenir, daha sonrasın da ise takım elbise giyip şehirli insanları anlatan gösterilerle eğlenceli vakitler geçirilirdi.
Gösteriler bittikten sonra herkesin heyecanla beklediği yarışmalar başlar, yarışmalar başladığında gelen köylüler öğrencilerden daha çok heyecanlı olurdu. Çuvalın içinde sekme ile mesafe yarışı, ağızda kaşıkla yumurta taşıma yarışı, eller bağlı yoğurt yeme yarışı, ipe asılı elma yeme yarışı gibi aktivitelerle gelen konuklar eğlendirilirdi.
Yarışmalar da bittikten sonra tören de biterdi ama kimse dağılmaz eve gitmezdi hatta anne babalarda toplanan köylülerle sohbet muhabbet ederlerdi o günkü işlerini erteleyip büyükler kendi aralarında vakit geçirir çocuklar ise doyasıya kadar canımızın yettiğince oyunlar oynardık. Çünkü o gün çocukların bayramıydı. Okul tekrar açılınca öğrencilerin isteği üzerine süsler sökülmez bir kaç gün daha dururdu. Sonra ki zamanlarda süsler özenle sökülüp bir daha ki bayramda tekrardan kullanılmak üzere kaldırılırdı, köy okulların imkânı kısıtlı olmasıydı o süsler de sökülmek zorunda kalmazdı.
Şimdi günümüzde eski 23 Nisanlar gibi bayram heyecanı olmuyor,
Bize ve çocuklarımıza bu kutlu günü armağan ettiğin için, minnettarız Atam.
Çocukların senin kurduğun Cumhuriyete ve bu güzel ülkeye sahip çıkmaya devam edecek.
Osman ÖRS
İYİ Parti Karatay İlçe Teşkilatı Başkan Yardımcısı
GÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önce