Hani yarım kalan aşk hikayeleri vardır ya ,ara ara depreşir.
Sızlar, acıtır ama başka da hazzı vardır. Canımız yansa da o hissi yaşamak isteriz. Benim için de yazmak ve daha önce yaptığım radyo programcılığı yarım kalan aşk hikayelerim. Hep sevdiğim, özlediğim. Nereden, nasıl geldim ben buraya?
Sonuçta “Konya Objektif” bu gazetenin adı ve ben Hatay’lıyım.
Ayrıca, Konya’da yaşamıyorum ve hiç gitmedim.” Ben miting alanından geldim” desem…
Şöyle anlatayım: Bir kaç yıl önce, bir miting alanında dönemin milletvekillerinden Hüsnü Bozkurt’u gördüm. O dönem söylemlerini yakından takip ettiğim ve değerli bulduğum vekillerden biriydi. Birden kendimi şunu söylerken buldum: Hüsnü Bozkurt!
Bu adamla fotoğraf çekilmem lazım!” Hatırladıkça gülüyorum o halime. Bir vekille fotoğraf çekilmek neden “lazım” olsun ki? Bana ters şeylerdi bunlar. Her neyse; sağ olsun bu talebimi geri çevirmedi. Ancak gelin görün ki benim adı akıllı işlevi şaibeli telefonum azizlik etti; bir türlü çekmedi. Tam o sırada vekilin yanında duran bir beyefendinin gürültüden ne dediğini duyamadım ama mimiklerinden ” ben çekeyim” dediğini anladım. Başımla onayladım ve Hüsnü Bey’le fotoğrafımız çekildi. İç sesim devredeydi o an “ne oldu Deniz? Başın göğe erdi mi? Fotoğrafı çekildin de sende değil”. Tam o sırada O beyefendi, kulağıma eğilip “benim adım Ömer Çataltepe. Akşam hepsini Facebook’ta paylaşacağım. Oradan alabilirsiniz” dedi.
Akşam oldu ve Ömer Bey, sözünü tuttu. İnsanların verdiği sözleri hala tutuyor olması içimi ısıtmıştı.
O gün bugündür Konya’da yaşayan Ömer Bey’i sosyal medyadan takip ediyorum. Fotoğrafları alıp takipten vazgeçmedim. Çünkü paylaşımları, fikirleri beni cezbetti. İnsana, hayata ve ülkeye dair tespitleri ilgimi çekti.
Özelini paylaştı zaman zaman. Köpeğini mesela. İnsanlar birbirine bu kadar acımasızken hayvan sever olmak bir ayrıcalıktı bence.
Torununu görüyorum bazen ve O’ndan nasıl hassasiyet ve sevgiyle bahsettiğini.
Sonra öyle bir final oldu ki benim için, buradan ötesi yoktu. Kızı, Ezgi Çataltepe’nin kitabı çıkmıştı ve O’na tanıtım konusunda rehberlik ediyordu. Kitapları istedim, sağ olsunlar baba-kız büyük bir nezaketle gönderdiler.
Bir kaç gün önce de Ömer Bey, gazete yazmaya başladığını paylaştı. Kendisine ulaşarak ” ben de yazmak istiyorum” dediğimde büyük bir nezaketle gazetedeki yetkililere bu talebimi memnuniyetle ulaştırdı.
Şimdi bu yazıyı okuyorsanız ulaşmışım demektir. Benim, Konya’ya varış hikayem bu. Bundan sonra ne olur bilmiyorum. Yazdıklarımın ve yazacaklarımın sizlerde bir karşılığı olursa yazmaya devam etmekten mutlu olurum. Olmazsa, bende güzel bir anı olarak kalır ve yine beni mutlu eder .
Sevgiyle kalın.
Deniz Özdoğan
GENEL
12 saat önceGÜNDEM
18 saat önceGÜNDEM
19 saat önceGÜNDEM
19 saat önceGÜNDEM
19 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.