0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Konya’nın markası Torku hedef büyüttü! PANKOBİRLİK Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu, “Kapasitemizi bundan sonra daha da artırarak hem yurt içinde hem yurt dışında markamızın pazar payını güçlendirip, ürün kalitesinden asla taviz vermeden üretimimize daha da hızlanarak devam etmek niyetindeyiz. Toplamda 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Şu anda 150 milyon dolara yakın ihracatımız var, 5 yıl içinde bunu 300-400 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu, Torku markasıyla 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıldığını belirterek, “Şu anda 150 milyon dolara yakın ihracatımız var, 5 yıl içinde bunu 300-400 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

Aynı zamanda Konya Pancar Ekicileri Birliği Başkanı da olan Erkoyuncu, Birlik iştiraklerinden Anadolu Birlik Holding çatısı altındaki Konya Şeker firmasının markası Torku’nun faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.

Torku’nun bisküvi, çikolata, et ve süt entegre tesisleri bulunduğunu ifade eden Erkoyuncu, “Bunların haricinde ayçiçeği yağı fabrikası, tohum üretme tedarik etme birimi, yem, un, bulgur fabrikası vardır. İçecek için ayrı fabrikaları vardır, patatesten cips ve soğandan soğan halkası üretilen birimi vardır.” diye konuştu.

Hayvancılıkta da çok ileri durumda olduklarını ve sütlerinin büyük kısmını kendilerinin ürettiklerini vurgulayan Erkoyuncu, şu bilgiyi verdi:

“Panagro Et ve Süt Entegre Tesisi’miz günlük 1200 ton süt üretimine ve 1000 büyükbaş kesimine uygun. Şu anda tam kapasite çalışmıyor ancak birkaç yıl içinde yüzde 100 kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz.”

“Biz sağlıksız hiçbir şey yapmayız”

Torku’nun gıda güvenirliği konusunda yapılan araştırmalarda başta gelen firmalardan olduğuna dikkati çeken Erkoyuncu, modern tesisleriyle gıda üretimi yapan markanın, TSE’nin “Sürdürülebilir Güvenli Üretim Belgesi”ni gıda sektöründe Türkiye’de 3 tesisiyle birlikte alan ilk kurum olduğunu bildirdi.

Erkoyuncu, Beykoz Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi katkılarıyla Türkiye İtibar Akademisi tarafından Torku’nun 4 farklı kategoride Türkiye’nin en itibarlı markaları arasında yer aldığını dile getirdi.

Markanın, “Türkiye Geneli”, “Süt Ürünleri”, “Bisküvi” ile “Şekerleme ve Çikolata” kategorilerinde Türkiye’nin en itibarlı markaları arasında yer aldığını belirten Erkoyuncu, firmanın, yüzde 90,4 ile “güven duyulan marka” olduğunu kaydetti.

Erkoyuncu, bu güvenin nedenini şöyle açıkladı:

“Kamuoyu bu ürünlerin ham maddesinin tamamının çiftçilerce üretildiğini bildiği için hiçbir farklılık yani ‘hile’ olmayacağını iyi anladı. Biz sağlıksız hiçbir şey yapmayız. Ben bunu taahhüt ediyorum. Torku markası bir güvenin simgesidir. Bu ödüller de güvenin bir göstergesidir. Kapasitemizi bundan sonra daha da artırarak hem yurt içinde hem yurt dışında markamızın pazar payını güçlendirip, ürün kalitesinden asla taviz vermeden üretimimize daha da hızlanarak devam etmek niyetindeyiz. Toplamda 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Hem miktar hem ülke adedi olarak önümüzdeki yıllarda bunun çok daha üzerine çıkmak istiyoruz. Yurt dışında da markamıza, kalitemize bir güven var. Şu anda 150 milyon dolara yakın ihracatımız var. 5 yıl içinde bunu 300-400 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz.”

Bakan Yumaklı ile yakın istişare

Tarım ve Orman Bakanlığının işleri gereği kendilerine en yakın bakanlık olduğunu vurgulayan Erkoyuncu, Bakan İbrahim Yumaklı’nın Bakan Yardımcısı olduğu dönemde şeker ve şeker pancarıyla ilgili konulara baktığını hatırlattı.

Erkoyuncu, Bakan Yumaklı ile bu vesileyle bir yıldır sık sık görüştükleri bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Sayın Yumaklı’nın Bakanlık görevine getirilmesinden çok mutlu oldum. Kendisinin samimiyetle dinleyen ve çözüm üretmeye çalışan akılcı bir politikası vardı. Bakan Bey ile tüm sektörün çok uyumlu ve sağlıklı çalışma yapacağına inanıyorum. Pancarla, Çiftçi Kayıt Sistemi ile ilgili önerilerimiz var. Önümüzdeki günlerde bu sorunların çözüleceğine inanıyorum. Çiftçimiz hep yeşil bitki ekmek istiyor ancak sürekli sulamadan kaynaklı hastalıklar ortaya çıkıyor. Bir yıl hububat, bir yıl yeşil bitki ekilirse hem tarla tedavi edilmiş olur hem de suyumuzu da korumuş oluruz.”