0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Merkezefendi ilçesi Akkonak Mahallesi’nde, ayrı yaşadığı eşinin evinde çocuklarını görmek isteyen bir baba ile eşinin sevgilisi arasında çıkan tartışma, kanlı bir kavgaya dönüştü. Başına satır darbesi alan baba, kaldırıldığı hastanede yaşam savaşını kaybetti.

Olay, 22 Ekim Çarşamba günü Merkezefendi Akkonak Mahallesi Lozan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 45 yaşındaki Yılmaz Köse, ayrı yaşadığı eşi İkbal Köse’nin evine giderek çocuklarını görmek istedi. Bu sırada evde bulunan İkbal Köse’nin sevgilisi olduğu belirtilen 39 yaşındaki Muhammet Koç ile Yılmaz Köse arasında tartışma başladı.

Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine çıkan arbedede Muhammet Koç, Yılmaz Köse’ye satırla saldırdı. Başına aldığı darbeyle ağır yaralanan Yılmaz Köse için komşuların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan Köse, iki gündür verdiği yaşam mücadelesini bugün (26 Ekim) kaybetti. Yılmaz Köse’nin cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Denizli Grup Başkanlığı morguna kaldırıldı.

Olayın ardından Yılmaz Köse’yi satırla yaralayan Muhammet Koç, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen Koç, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yorum: Çocuklarını Görmek İsteyen Babaların Feryadı

Bu olay, ne yazık ki, boşanma ve ayrılık süreçlerinde ebeveynler arasındaki anlaşmazlıkların ve iletişim kopukluğunun trajik sonuçlarını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Haberde hayatını kaybeden Yılmaz Köse’nin, ayrı yaşadığı eşinin evine yalnızca çocuklarını görmek amacıyla gitmesi, birçok ayrılmış babanın yaşadığı temel sorunu ve çaresizliği simgelemektedir: Evlat hasreti.

Bir ebeveynin, yasalarla ve en doğal insani hislerle sabit olan çocuğunu görme hakkının, kişisel anlaşmazlıklar veya yeni ilişkiler nedeniyle engellenmeye çalışılması büyük bir adaletsizlik yaratmaktadır. Toplum olarak, çocukların anne ve babanın her ikisinin de sevgisine ve ilgisine ihtiyacı olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Özellikle babaların, ayrılık sonrasında çocuklarından koparılma veya gözetimli, kısıtlı görüşmelere zorlanma gibi durumlar yaşaması, derin bir mağduriyet hissi yaratmaktadır. Bu tür engellemeler, babaları çaresizliğe ve bazen de istenmeyen gerginliklere sürükleyebilmektedir.

Elbette, şiddet hiçbir koşulda kabul edilemez ve bu olayın failleri yargı önünde hesap verecektir. Ancak bu trajedinin temelinde yatan, çocuklarına ulaşma mücadelesi veren bir babanın yaşadığı psikolojik baskı ve engelleme çabalarıdır. Mahkemelerce belirlenen görüş günlerinin dahi aksatıldığı, çocukların manipüle edildiği veya yeni partnerlerin bu süreci daha da zorlaştırdığı vakalar, sorunun sadece yasal değil, aynı zamanda derin bir toplumsal ve ahlaki boyutu olduğunu göstermektedir.

Devletin ve ilgili kurumların, çocukların yüksek yararını esas alarak, ayrılmış ebeveynler arası görüşme ve iletişim haklarının uygulanmasını daha etkin bir şekilde güvence altına alması gerekmektedir. Çocuklarını görmek için kapıya giden ve trajik bir sonla karşılaşan bu babanın hikayesi, çocuk hasreti çeken ve hakları gasp edilen tüm babaların feryadıdır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, öncelikle ayrılık süreçlerinin barışçıl yönetimi ve çocuk görme haklarının kutsallığı konusunda toplumun bilinçlenmesi şarttır.

#Denizli #Kavga #Cinayet #SatırSaldırısı #YılmazKöse #MuhammetKoç #Merkezefendi #AkonakMahallesi #LozanCaddesi #AileTrajedisi #Boşanma #Sevgili #ÇocukGörmeHakkı #BabaHasreti #AdliTıpKurumu #Tutuklama #Gözaltı #YaşamMücadelesi #AğırYaralanma #Haber #GüncelOlaylar #EşAnlaşmazlığı #Münakaşa #Şiddet #KastenÖldürme #Adliye #Cezaevi #ToplumsalOlaylar #Vaka #26Ekim