Bu yazı, sadece ekonomik bir eleştiri değil, aynı zamanda derin bir hayal kırıklığının ve uzun süredir biriken öfkenin dışa vurumudur. İş dünyasından gelen “Batıyoruz!” feryatları, vatandaşın yıllardır hissettiği çaresizliğin nihayet resmiyet kazanması olarak görülüyor.
“Beş senedir söylerken siz hükümeti savunuyordunuz…” ifadesi, sadece mevcut durumu değil, aynı zamanda geçmişteki tavır alışları ve bu tavırların sonuçlarını da yargılıyor. Burada, toplumun farklı kesimleri arasındaki algı uçurumu net bir şekilde ortaya konuluyor: Bir kesim, eleştirileri “ihanet” veya “kötümserlik” olarak yaftalarken, diğer kesim ise temel geçim sıkıntılarını dile getiriyordu.
Ekonominin kötü gidişatının en görünür olduğu yer, küçük esnafın kapanan kepenkleri ve dar gelirlinin boşalan tenceresiydi. İş adamlarının sesi ise genellikle bu kitlenin sesinden daha geç, ancak daha gür çıkar. Bu nedenle, şimdi gelen “ağlama” sesleri, halk nezdinde bir “ilahi adalet” duygusu yaratabilir.
Söz konusu cümlenin arkasındaki hissiyat, “Siz güçlü olduğunuzda bizi dinlemediniz, şimdi sıra sizde” şeklinde özetlenebilir. Bu, siyasi ve ekonomik tercihlerde sorumluluk ve vicdan arayışının bir yansımasıdır.
Elbette, ekonomide yaşanan sıkıntıların tek bir kesimin hatası olmadığını, küresel etkileşimlerin ve çok katmanlı yapısal sorunların bir sonucu olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak vatandaşın gözünde, alınan kararları destekleyenlerin de bu sonuçlardan pay çıkarması kaçınılmaz bir beklentidir.
“Beter olun!” gibi sert bir ifade, nefret söylemi olarak algılanabilir, ancak daha geniş bir çerçevede, yanlış politikalara verilen destekten duyulan hayal kırıklığının doruk noktasıdır. Bu, kişisel bir intikam değil, sistemin kendi destekçilerini de cezalandırması olarak yorumlanan acı bir durumun tasviridir.
İş dünyasının temsilcilerinin şu anki kaygıları gerçek olabilir; fakat eleştirel ses, bu kaygıların sadece kendilerini vurmaya başladığı anda yükselmesinden duyulan rahatsızlığı dile getirir.
Ekonomi politikaları, bir geminin kaptan köşkü gibidir. Kaptanlar ve onların en yakın mürettebatı, gemi su almaya başladığında bile güvende olduklarını düşünebilirler. Ancak su, lüks kamaralara ulaştığında panik başlar. Halkın isyanı ise, geminin alt katmanlarında, suyun ilk girdiği andan itibaren başlamıştı.
Bu durum, toplumsal bir ders niteliği taşır: Güç ve refah dönemlerinde eleştirel sesleri susturmak, kriz anında yalnız kalmaya yol açar. Bugün iş adamlarının yaşadığı kaygı, beş yıl önce ay sonunu getiremeyen vatandaşın yaşadığı kaygının, farklı bir makamdan çalınan tekrarıdır.
Sonuç olarak, bu sert cümle, sadece ekonomik değil, aynı zamanda etik ve sosyolojik bir hesaplaşmanın da başlangıcıdır….
#EkonomiKrizi #İşAdamları #İşDünyası #Batıyoruz #EkonomikGidişat #HükümetDesteği #HalkınSesizliği #VatandaşSitemi #HükümetSavunucuları #BeşYıl #Eleştiri #HayıKırıklığı #Sorumluluk #KrizYönetimi #EskiEleştiriler #GeçmişTavır #FinansalÇöküş #ToplumsalYargı #İlahiAdalet #SiyasiTercihler #VicdanArayışı #SertEleştiri #Gözyaşı #EsnafSıkıntısı #DarGelir #EkonomikYansıma #AlgıUçurumu #Hesaplaşma #YanlışPolitikalar #GemiSuAlıyor
Bu Haber Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY Haberidir…






GÜNDEM
16 saat önceGENEL
18 saat önceEKONOMİ
18 saat önceGÜNDEM
19 saat önceSPOR
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önce
1
Geçinemiyoruz! Halk Yorgun, Umutsuz ve Patlamaya Hazır…
624 kez okundu
2
”ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI” Gazeteci yazar Ömer Çataltepe yazdı.
556 kez okundu
3
‘MEĞER PSİKOLOJİMİZ BOZUKMUŞ’ Gazeteci yazar Ömer Çataltepe yazdı.
529 kez okundu
4
”sana ne emekliden?” Gazeteci yazar Tankutalp Altunsoy yazdı…
528 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.