0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İktidarlar devletin yönetimi için gereken gelirlerini; dolaylı ve dolaysız vergilerden, devlete ait kurum ve kuruluşların kazançlarından sağlarlar.

Her devlet ülkeyi yönetirken kendince bir tercih yapar.

Kimi ülke iktidarları, devletin gelirlerini aracısız olarak, halkına iş, aş, eğitim, barınma, yol, su elektrik vb. hizmetler için harcar.

Gelişmiş ve demokratik ülkelerin yöneticileri, tercihlerini halkının refahı ve geleceği yönünde kullanırlar. Bu ülke iktidarları yaptıkları yasalarla gelir adaletini sağlar, üretimi destekleyip kendi kendine yetmek için plan ve projeler üretir, herkesin ülke gelirinden adaletli bir şekilde yararlanmasını sağlar.

Bu ülkelerde fırsat eşitliği vardır; devlet karşısında her birey aynı düzeydedir.

Eğitim çok önemlidir ve herkesin eğitim düzeyi ve konusuna göre iş sahibi olmasına büyük önem verilir.

Eş, dost, akraba, partili vb. kayırmacası yoktur.

Her birey kazancına göre vergisini ödemek zorundadır ve devlet bundan özveride bulunmaz.

O ülkelerde adalet herkese eşit davranır, o ülkelerde adalet meleğinin gözleri gerçekten kapalıdır.

Kimi ülkelerin yöneticileri ise bu gelirleri aracılar üzerinden yaparlar. Bu yöntem de bir tercihtir.

Bu tip ülkeler, halkın çıkarlarını geri plana alarak öncelikle kendilerine yakın olanları öncelerler. Kendilerine güvenli bir alan sağlamak için kendi iş insanlarının oluşması için kaynakları onlara aktarırlar.

Bu kaynak aktarmalar çoğu zaman yatırım yapıyoruz bahanesiyle belirli müteahhitlere verilen özel ihaleler şeklinde olur.

Devlete ait kurum ve fabrikaların; verimsiz, köhne ve yüksek maliyetli, olduğu için özelleştirilmesi gerektiğini ve böylece daha çok istihdam sağlayan, gelişmiş teknoloji yatırımlarıyla daha verimli çalıştırılacağı propagandasıyla -yine kendilerince uygun gördükleri- yerli veya yabancı şirketlere satılmasını sağlarlar.

O seçilmiş şirketler, uzun vadeli, döviz ve yolcu garantili yap-işlet-devret projeleriyle yıllarca beslenecek güvenceye kavuşturulur. Böylece vatandaş kazancı artmadığı halde, belki de ömrünce hiç kullanmadığı bu projelere yıllarca (vergileriyle)ödeme yapmak zorunda bırakılır.

Vatandaşa verilen maaş artışları ekonomik koşullar öne sürülerek düşük tutulurken, o müteahhitlerin ve iş insanlarının ödemeleri zamanında ve kuruşu kuruşuna yapılır.

Hatta bu tercihler öyle abartılır ki, özelleştirmeleri alan şirketlere kamu bankalarından uzun vadeli ve düşük faizli krediler aktarılarak yapılır.

Gelirinizin çok ya da az olması önemli değil, sizin tercihiniz önemli. Elinizdeki parayla yatırım da yapabilirsiniz, kumar da oynayabilirsiniz.

Tercihiniz geleceğinizdir.

Gazeteci yazar Ömer ÇATALTEPE