İstanbul’da Yenidoğan Çetesi davasında, yeni doğan bebeklerin sağlıklarıyla oynanarak ticari kazanç sağlandığı ve ihmaller sonucunda bebek ölümleri yaşandığı iddiaları mahkemede tartışılıyor. Doktor Şeyhmus Çelik’in “Bu bebekle ilgilenme, ölsün, sorun çözülür” ifadelerini duyduğunu açıklaması, davanın seyrini değiştirdi. Hastanelerdeki etik ihlaller ve ihmaller, mahkeme sürecinde gündeme gelirken, sanıklar suçlamaları reddediyor. Toplum, yaşanan sağlık skandalı nedeniyle adalet bekliyor.
İstanbul’da devam eden Yenidoğan Çetesi davasında, tutuksuz sanık Doktor Şeyhmus Çelik’in ifadeleri adeta kan dondurdu. Çelik, mahkemede, “Hakan Doğukan Taşçı’nın, Fırat Sarı’ya bir hastayı kastederek ‘Bu bebekle ilgilenme, uğraşmaya değmez. Eğer ölürse mesele çözülür’ dediğini duydum. Soruyorum, gerekli ilaçları kim vermedi ve neden bu şekilde bir karar alındı?” sözleriyle davaya yeni bir boyut kazandırdı.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Fırat Sarı ve İlker Gönen gibi kilit isimlerin de aralarında olduğu 22’si tutuklu toplam 47 sanık yargılanıyor. Konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuksuz sanıkların ifadeleri alınmaya devam ediyor. Bazı sanıklar SEGBİS sistemiyle duruşmaya katılırken, taraf avukatlarının yoğun savunmaları dikkat çekti.
Tutuksuz sanık Doktor Şeyhmus Çelik, Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı’yı kastederek, “Hastaların sağlığını değil, ekonomik faydalarını ön planda tutan bir anlayışla hareket ettiklerini gözlemledim. Ben mesaimde hastaların ihtiyaçlarını karşılarken, başka adımların atıldığını öğrendiğimde itiraz ettim. Ancak bu itirazlarım dikkate alınmadı” dedi. Çelik, bebeklere verilmesi gereken ilaçların sorumlu kişiler tarafından kesildiğini ve hastalara yeterli müdahalenin yapılmadığını da sözlerine ekledi.
Mahkeme salonunda, davaya konu olan olaylarda, yeni doğan bebeklerin anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine yönlendirilerek ticari kazanç sağlandığı ve bu süreçte bebeklerin yaşamlarının tehlikeye atıldığına dair ciddi iddialar gündeme geldi. Şeyhmus Çelik, bebeklerden birine dair söz konusu ihmalleri şu ifadelerle açıkladı: “Hastane içinde gerekli ilaçların verilmediğini ve bu kararların ticari kaygılarla alındığını fark ettim. Bir bebek, yoğun bakımda sürekli ilaç takviyesi almalıydı ancak müdahale gecikti. Bu durum vicdanen kabul edilemez.”
Mahkeme Başkanı’nın, “Hastalarla ilgili alınan kararlar ve para ilişkilerinde kimin sorumlu olduğu hâlâ netleşmedi. Hemşirelerden doktorlara kadar herkes bir diğerini işaret ediyor” şeklindeki eleştirisi davanın karmaşık yapısını gözler önüne serdi. Dava sürecinde ifade veren hemşire ve diğer sağlık çalışanları, olaylarda ihmallerin yaşandığını kabul ederken, karar alma mekanizmalarındaki şeffaflık eksikliği nedeniyle detaylı bilgi veremediklerini dile getirdi.
Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nin eski başhekimi olan sanık Ahmet Atilla Yılmaz ise savunmasında, hastanenin işleyişi ve hasta güvenliği için titizlikle çalıştığını belirterek, suçlamaları kabul etmedi. Yılmaz, “Hastanemizin yenidoğan ünitesinde her hasta için yüksek standartlarda hizmet sunmaya çalışıyorduk. Bu süreçte ticari kazanç adına bebeklerin sağlığına zarar verecek bir tutum içinde olmamız mümkün değildir” dedi.
Yenidoğan Çetesi davası, sağlık sistemindeki etik sorunlara dikkat çekerken, olayın mağduru olan bebeklerin aileleri adalet çağrısını yineledi. Mahkeme süreci devam ederken, davanın nasıl sonuçlanacağı büyük bir merakla bekleniyor.
Yenidoğan Çetesi, İstanbul, sağlık skandalı, bebek ölümleri, ticari kazanç, etik ihlaller, mahkeme süreci.
Bu bir Konya Objektif Gazetesi Haberidir…
GÜNDEM
9 dakika önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
6 saat önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.