İşte Ünal Karaman ve İYİ Parti İçindeki Fiyasko…
Siyaset sahnesi, çoğu zaman bireylerin kişisel hırsları, çıkar çatışmaları ve ideolojilerin arka planda kaldığı çekişmelerle doludur. Ünal Karaman’ın istifası, tam da bu tablonun yeni bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu olayın perde arkası, sadece bir istifa değil, daha büyük bir siyasi fiyaskonun işaretidir.
Partinin içinde olduğu durum, uzun zamandır bağıra bağıra gelen bir çöküşün habercisiydi. Partiyi samimiyetle destekleyen teşkilat üyelerinin görüşleri görmezden gelindi, uyarılar kulak ardı edildi. Özellikle “çantacı milletvekili aday istemiyoruz” diye haykıran isimlerin partiden ihraç edilmesi, parti içinde demokrasiye ve eleştirel düşünceye olan tahammülsüzlüğü açıkça ortaya koyuyor.
Ünal Karaman’ın, parti içindeki destekçileri ve teşkilatı hiçe sayan liste başı adaylığı, baştan beri bir hataydı. Teşkilatın nabzını tutmadan, bireysel ilişkilerle ve siyasi hırslarla yapılan bu tercih, sadece o dönemde değil, bugünün krizine de zemin hazırladı. Bu süreçte partiden ihraç edilenlerin haklılığı, gelinen noktada çok daha net anlaşılıyor.
Siyasi partiler, halkın güvenini kazanmak ve liyakati önceliklendirmek zorundadır. Ancak bu partide, kişisel Piyar çalışmaları ve bireysel hırsların önceliklendiği bir yapı oluşturulmuş durumda. “Sarı saçlarını boyayarak bakanlık bekleyen ablanızın” &’lı masaya yeniden girerken ki yüz ifadesi, parti içindeki liyakat eksikliğini ve köklü bir yapının yerini sığ hesaplara bıraktığını açıkça ortaya koyuyor.
Ünal Karaman’ın istifası, sadece bireysel bir karar değil, partinin genel prestij kaybının da bir yansımasıdır. Özellikle Konya İl Başkanlığı ve diğer illerde ki gibi teşkilatların “dönek vekillere” peşkeş çekildiği vakalar partinin yönetim anlayışına olan güveni sıfıra indirmiştir. Bu noktada, partinin lider kadrosu sadece güven kaybetmekle kalmamış, kendi teşkilat tabanını da tamamen hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bugün eleştirilenlerin çoğu, bu partinin temellerindeki yanlışları uzun zaman önce dile getirmişti. Ancak iktidara karşı oy vermeyen seçmeni manipüle ederek kazanç sağlamayı hedefleyen bu yapının amacı, ilk günden belliydi. Partinin geleceği artık sadece kasadaki paraya bağlı görünüyor; para bittiğinde ise bu yapı kendiliğinden dağılacak gibi duruyor.
Ünal Karaman, sadece bu çöküşün bir parçası değil, aynı zamanda bir sembolüdür. Onun tercih edilmesi, teşkilatı görmezden gelerek siyasi ilişkilerin önceliklendirilmesinin doğrudan bir sonucuydu. Ancak bugün geldiğimiz noktada, onun istifası bir başlangıç değil, partinin zaten uzun zamandır yaşadığı çöküşün doğal bir sonucu.
Sonuç olarak, Ünal Karaman’ın istifası ve partinin içinde bulunduğu durum, siyaset sahnesindeki liyakat, şeffaflık ve teşkilat odaklı çalışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu süreçten ders alınmazsa, sadece bu parti değil, genel olarak siyaset kültürü de aynı hataları tekrar etmeye mahkûm olacaktır.
Ünal Karaman, istifa, parti içi kriz, teşkilat, çantacı vekil, sarı saçlı bakanlık beklentisi, Konya İl Başkanlığı, prestij kaybı, dönek vekiller, teşkilat mağduriyeti, para odaklı yapı, liyakat eksikliği, eleştiri, siyasi çöküş, lider kadro, manipülasyon, parti içi demokrasi, siyasi hırs, eleştirel düşünce, ihraç edilenler.
Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY
GÜNDEM
22 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceCİNAYET HABERLERİ
5 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.