”Mağdur Değil Tarım alanı İstilacılarısınız!” Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY yazdı.
171 okunma

”Mağdur Değil Tarım alanı İstilacılarısınız!” Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY yazdı.

''Mağdur Değil Tarım alanı İstilacılarısınız!'' Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY yazdı.

ABONE OL
Haziran 17, 2022 14:58
”Mağdur Değil Tarım alanı İstilacılarısınız!” Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY yazdı.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Emlak simsarları son yazdığım yazı üzerine saldırıya geçtiler, hem bana hem de vatandaşları öne iterek Belediye dolayısı il Devlete. Ben hobi bahçeleri üzerinde bir mağduriyet yaratılmaya çalışılıyor sözümün arkasındayım. Şimdi bu yazımda buralarda neler dönüyor, buralar nasıl satılıyor, nasıl bölünüyor sizlere anlatacağım.

Bu yazı aynı zamanda yetkililer için bir ihbar niteliğindedir. Yazdıklarımı okuyup araştırırlarsa vatandaş nasıl kandırılmış veya hala kandırılmaya devam ediliyor görülecektir. Ve bu bahçelerde sözde mağdurlar ne işler yapıyor buralar ne amaçla kullanılıyor anlatacağım.

*Şimdi birinci madde olarak,  ”Mahkeme Bölmesi” denen uygulama nedir?

Bu ilk maddeyle anlatmaya başlayalım.

Bildiğiniz üzere 20.000m2 altında yerler bölünemiyor yani mirasçılar bu arsaları paylaşamıyor. İçlerinden biri diğer hissedarların hissesini satın alarak 20,000m2’nin bütünlüğünü devlet kanunları ile korumak durumunda. Öyle kafanıza göre 500m2 veya 1000me şeklinde çizerek paylaşamıyorsunuz. Devlet toprak bütünlüğünü koruma altına alınca size daha önce ki yazılarımda da anlattığım bu emlak simsarları kafalarına göre bir çözüm üreterek buraları 500m2 ve 1000m2 halinde bölerek sattılar. Buldukları formülü de açıklayalım ki kapalı bir konu kalamasın.

Örnek olarak 30,000m2 bir alan A şahıs tarafından satın alınıyor, buralar daha sonra bölünüyor ve satılıyor. Daha sonrasında ise bu malı satın alan vatandaşa senetle A şahıs borçlanıyor tabi hepsi formalite. Ve bu alacaklılar A şahsı dava ederek alacakları kadar arsayı kendi üzerlerine mahkeme kararı ile geçiriyorlar.

Bu arada belirtmem gerekir ki gerçekten işini hakkıyla yapan hâkim ve savcılar bu işlere girmediler hatta dosyayı bile kabul etmediler.

Ama bizim simsarlar durur mu?

Dönemin ”fetö” bağlantılı hâkimler kanalı ile bu işi yaptılar. Bu işi yapan hâkimlerin birçoğu meslekten atıldı. Çoğu da yargılandı ve tutuklandı. A şahıstan alıcılara mahkeme kanalı ile geçen bütün satışalar ve tapular daha sonrasında iptal edildi ve bu arsa A şahsa geri devir edildi. Ve böylelikle de mahkeme kararı ile bölünmüş bu arsa mağdurları oluştu. Bu arsaları alanların birçoğu bu durumdan haberdardı ve bile isteye bu arsaları aldılar, şimdi mağduruz diye feryat ediyorlar. Mağdur değil bile isteye bu işe giren tarım alanı istilacılarıdırlar. Devlet bu konu da haklıdır. Biz zamanında kendilerini uyardığımız da ise ” burası Türkiye önümüz seçim mecbur bu işi halledecek iktidar gibi” laflar da ediyorlardı. Geldiğimiz nokta da gördük olanları hep birlikte.

Buraları bu şekil bölen satan bütün emlak simsarları ise ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Mutlaka sorgulanmalı ve şayet bir suçları var ise cezalarını çekmelidirler.

** İkinci madde olarak da ”İntikal Bölmesi” dediğimiz alanları anlatalım.

Nedir intikal bölmesi?

Devlet toprak bütünlüğü yasasını çıkarmadan önce miras yoluyla kişilere hisseleri kadar arazinin tapu edilmesi, yani birçoğu kardeşler arasında veya akrabalar arasında hisseli yerler. Bu yerlerde kişilerin tapusu var lakin bu tapular arazinin tamamına ait değil, kişinin hissesi kadar. Böyle yerlerde de kimsenin yeri nokta atışı belli değildir.

Bizim simsarlar bu alanları satmadan önce, kişilerin hissesi oranın da, ölçüm yaparak bu alanlarda kafalarına göre şurası senin, burası benim diye paylaştırma yaparak buraları satmakta alan vatandaşlarda bilinçsiz olarak, bizim tapumuz var diye buralara bina yapmaktadırlar.

(en azından ben iyi niyetli bakarak böyle yazıyorum ya değilse birçoğu bu anlattıklarımı biliyorlardı),

Hâlbuki ki buraların birçoğu arsa değil, tarla. Tarla olan bölgelere de her hangi bir yapı yapılamaz. Geçtim ki arsa bile olsa hiç kimse arsanın tamamını almadan her hangi bir bina için buralara ruhsat alamaz.

Peki, bu vatandaşlar nasıl su ve elektrik aboneliği yaptırdılar diyeceksiniz?

İmar affı dediğimiz af tam da bu alanlar da bu simsarların işine yaradı. Boş araziler üzerine sanki orada bir bina varmış gibi haritacılardan belge alarak, (tabi ki sahte evrak ve resimlerle) çevre ve şehircilik bakanlığına yatırılması gereken parayı yatırıp olmayan binalar için izin aldılar. Hâlbuki buralar hisseli tapu kimsenin yeri belli değil. Hiç kimse burası benim yerim deyip her hangi bir alanı belirleyip üzerinde bir işlem yapamaz!

Buralara ruhsatsız bina yapanlar, yaptıkları binalar yıkılınca feryat figan ediyorlar belediye evlerimizi yıkıyor diye. Tabi buraları satan simsarlara yine hiçbir şey yapılmıyor. Olan vatandaşa ve vatandaşla arası bozulan belediye yetkililerine oluyor. Ben yazana kadar kimse bu durumları anlatmadı. Herkes tek taraflı olarak ”Devlet vatandaşa zulüm yapıyor” dediler, hâlbuki işin aslı benim anlattığım gibidir.

*** Üçüncü madde olarak ise ”Takas – Trampa” yöntemini anlatalım.

Tabi öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum, Konya da dönen bu işlerden diğer illerde bulunan Hâkimlerin haberi yok böyle bir dosya ile karşılaşmamışlar.

Olayı nasıl kurguluyorlarmış bizim simsarlar anlatmaya başlayalım.

Misal olarak afyonda bulunan ‘A şahısa’ Konya’dan bir tarla aldırılıyor. Bu adam Afyonda ikamet ediyor, bu adama afyonda formaliteden başka bir arsa bizim simsarlar tarafından satılıyor. Daha sonra A şahıs Afyonda bulunan malın parasını ödeyemedi diye Konya da ki alacaklılar adamı Afyon da icraya verip Konya da bulunan arsaya alacakları kadar hisse ortağı olup tapu alıyorlar. Afyonda bulunan A şahıs Konya da bulunan malı Konya’daki alacaklılarına geçtiği için Afyonda ki borçtan kurtuluyor. İki tarafta alacağını almış oluyor. Konya bulunan alacaklarını arsa olarak almış simsarlar ise aldıkları bu alanları vatandaşlara satıp para kazanıyorlar.

Sattıkları alanlar tarla, Arsa değil. Bu alanlara yapı yapılamaz.

Lakin bizim simsarlar tapulu yeriniz var istediğinizi yaparsınız diyerek satıyorlar. Daha sonrasın da bu olaylar meydana çıkıyor ve bu satışlar hem Afyon da hem Konya da iptal ediliyor.

Alın size yeni bir mağduriyet daha. Bu trampa takas yönteminde birçok vatandaş gerçekten mağdurdur. Geri planda olup bitenlerden habersizdirler.

Fakat burada bir de tezat var yazmadan geçemeyeceğim, satılan bu alanlara Belediye nasıl oluyor da su bağlıyor. Medaş elektrik bağlıyor.

**** Gelelim son olarak vatandaşın kandırıldığı en büyük olay olan tarlalar üzerine kurulan ”Tarımsal kooperatif kurma” düzenbazlığına.

 Olay yine tek parça olan tarım arazisi üzerine kurgulanıyor. Bizim simsarlar bu alanı öncelikle bir şahsın adına satın alıyorlar. Ve bu alınan alan üzerine Resmi olarak bir tarım kooperatifi kuruluyor bu kooperatifin hisseleri de noterler aracı kullanılarak satılıyor. Burada ki noter olayı vatandaşa akıllarınca güvence verip işlerin resmi olduğunu anlatmaya çalışmak. Oysa alınan sadece kooperatif hissesi noter burada sadece şahitlik yapmaktadır. Neyse fazla uzatmadan anlatmaya devam edelim, bu alınan arsaya kooperatif kurulumu tamamlandıktan sonra, ilk kurucular da bu simsarlar daha sonrasında sattıkları yerlerde hisse devi yaparak kooperatiften çıkmaktalar. Çıkıyorlar ki, delil kalmasın.

Toplam alanı 30,000m2 olan bir tarlaya haritacı sokarak 500m2 veya 350m2 olarak bölüyorlar, böldükleri alanlar arasına yollar yapıp mucur döküyorlar bir görseniz sokak lambalarına kadar her şeyi düşünüp yapıyorlar, bazı yerlerde ortak wc hatta çocuk oyun alanı bile var. Birde video çekip reklam filmlerini destekleyici reklam vererek milleti ağlarına düşürüyorlar. Hatta bazılarının sahip olduğu İnstagram ve Facebook üstünde yüzbinleri geçen takipçilerinin olduğu sayfalar var. Bu alanlarda çekiliş düzenleyip sattıkları hobi bahçesinin hem reklamını yapıyorlar hem de vatandaşa 1 yıllık kullanım hediye ediyorlar. Yani bir yıllık ücretsiz kiralama diye düşünün.

Şimdi yeniden üstüne basa basa anlatalım bu alanlar tarla tarım arazisi siz bu alanlara mesken bina yapamazsınız, ahşap kulübe bile yapamazsınız. Geçtim ki birçok yapı beton ve türevi. Tarım arazisi olan tarlanın yüzde yirmisinde anca ağaç ve benzeri şeyler var gerisi mucur, beton ve yapı.

Hatta bu bahçeleri satabilmek için bu simsarlar bu bahçelerin tamamına kaçak su kuyusu açtırarak vatandaşa sulu, telli, sokak lambalı, wc’li, oyun parklı bahçe diye sattılar. Sonuç alanlar mağdur satanlar ise kazandıkları paraları yemekle meşgul.

Bu yazı aynı zamanda bir ihbardır.

Bu yapılan hobi bahçelerinin tamamına yakının da kaçak su kuyusu açılmıştır.

Tarım arazileri mucur, beton vb, birçok madde ile doldurulmuştur. Bu alanların yapıldığı köylerde köylüler bu alanlara gelip gidenlerin pervasızlığından, hal hareketlerinden, bahçeleri kullanım yöntemlerinden şikâyetçilerdir.

Şikâyetçi oldukları konularda köylüler haklıdır. Bira açalım bu şikâyet mevzusunu köylüler neden şikâyetçi.

* Bu alanları ailesi ile ağaç vs ekip dikip kullanan insanlara lafımız yok. Lakin böyle kullananların sayısı en fazla yüzde atmış. Bu alanların bulunduğu köylerde ki vatandaşların iddiası odur ki,

”Bu alanlara yapı yapan birçok kötü niyetli insanlar buraları garsoniyer gibi kullanmakta, içki, kumar alemi yapmaktadırlar”. Sayıları azda olsa bu amaçla kullananların hal ve hareketleri bu alanların bulunduğu köylerdeki köylü vatandaşı rahatsız etmektedir. Kim şikâyetçi olmaz ki, oturduğunuz bina da geçimsiz bir aile olsa bile hemen şikâyet edip binadan attırıyorsunuz, attırıyoruz. Köylü neden size bu muameleyi yapmasın ki. Neden sizi şikâyet etmesin ki?

* Bitmedi devam edelim, Yine bazı vatandaşların iddiasını paylaşalım, ”Konya da aranan şahısların büyük bir bölümü bu alanlarda gizlenmekte ve saklanmaktadırlar. Yakalananlar oldu, yakalanma sebepleri ise cep telefonu sinyalleri. Ya değilse kuş uçma, kervan geçmez yerler buralar. Kimse kimseyi tanımıyor. İsteyen istediği gibi saklanır. Zaten şuan böyle yerlerin kiralanma olayı da söz konusu. Mal sahibi sizsiniz, siz kiraya veriyorsunuz, sarı çizmeli Mehmet ağa, kim araya kim bula.”

* Yine iddia odur ki, Uyuşturucu simsarlarının da bu alanları mesken edindikleri, mallarını zulaladıkları, ihtiyaç duydukça eleman gönderip aldırdıkları da konuşuluyor.

Bu amaç dışı kontrolsüz kullanımın olduğu alanlarda, buraları kullanan normal ailelerinde mağdur olmaları normal değil midir?

Bu alanlar amaçlarının dışında kullanılmasını kim denetliyor veya denetleyecek!

Buraya kadar hep bu emlak simsarlarını ve mağdur olmadıklarını düşündüğüm vatandaşların olaylarını anlattım.

Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.

* Bu kadar olay cereyan ederken Devlet dediğimiz mekanizma neredeydi?

* Görülüyor ki hobi bahçeleri vatandaş için gerekli, bu gereklilik neden Devlet tarafından giderilmiyor da anlattığımız bu emlak simsarlarına piyasa bırakılıp vatandaşın dolandırılmasına izin veriliyor?

* Yukarıda birçok adli olay anlattım, anlattığım bu olaylar da, vatandaşın iddiasına göre önce izin verildi, sonra iptal edilerek bizim yaptığımız bütün yatırımlar çöpe atıldı dendi. Devlet bu işlerde, bu işler başlamadan önlem alıp vatandaşın mağdur edilmesini neden engellemedi?

* Geç işleyen sistemin hantallığından dolayı, dolandırılan, mağdur edilen vatandaşın hakları için her hangi bir adım atıldı mı?

* içlerinde kaçak kuyu bulunan ve hala satışları devam eden diğer alanlar için her hangi bir işlem yapıldı mı ve veya yapılacak mı?

* Bin bir türlü reklam ve hilebazlıkla satışlarına devam eden ve bu sorunların başlangıç sebebi olan bu emlak simsarlarına gerekli işlemler yapıldı mı ve veya yapılacak mı?

* Mağdur olduğunu düşünen ve söyleyen vatandaşların durumları araştırılıp, gerçekten mağdurlarsa (bana göre birçoğu mağdur değil) mağduriyetlerinin giderilmesi için bir adım Devlet ve iştirakleri tarafından atılacak mı?

* Şimdiye kadar yapılmış olan hobi bahçelerinin durumu ne olacak?

* Yapılmış ve kullanımda olan hobi bahçelerinde ki amaç dışı kullanım nasıl engellenecek, bununla ilgili bir kanun çalışması var mı?

* Devletin elinde bir sürü atıl alan var, bu alanlar ile ilgili hobi bahçesi çalışması Devlet eli ile yapılarak satışa sunulsa ve vatandaş simsarlar tarafında dolandırılmasa daha iyi olmaz mı?

* Bu olaylar mahkemeye taşındığında görülüyor ki, bu işlerden anlayan yeterli miktarda görevli veya bilirkişi yok. Bu eksiklikte vatandaşın mağduriyet süresini uzatmaktadır, bu alanda yapılan bir düzenleme ve çalışma var mıdır veya yapılacak mıdır?

*Yukarıda anlattığım şekilde bu olaylara müdahil ve bu olaylardan çıkar elde etmiş devlet görevlisi veya nüfuslu kişi olup olmadığı araştırılmış mıdır?

* Hisseli tapu dediğim alanlarda Belediyeler ve Elektrik dağıtım şirketlerinin abonelik açması doğru mudur neye istinaden bu abonelikler verilmiştir?

Şayet varsa herhangi bir işlem yapılmış mıdır?

Son sözümüzü yazalım ve yazımızı bitirelim. Hobi bahçesi vatandaş için ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç, vatandaş emlak simsarlarına dolandırılmadan, Devlet tarafından karşılanmalıdır. Bu zamana kadar mağdur olduğu ispatlanan her vatandaşın hakkı Devlet tarafından aranmalı ve kayıpları karşılanmalıdır. Devlet eli ile yapılacak olan hobi bahçelerinden bu vatandaşlar çekilişsiz kurasız ve hatta bedelsiz yer verilmelidir. Bu alanda Devlet’in eksikliğini görmüş ve bunu ranta çevirmiş bütün herkes yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır.

Daha önce bu Arsa, Tarla mevzuları ile ilgili birçok yazı yazdım ve paylaştım. Vatandaşlarımızdan ricam, yetkili STK’lara bu tip bir alış – veriş yapmadan danışmalarıdır.

Emlakçılar odasını arayıp sorabilirsiniz,

Baro’yu arayıp ücretsiz bilgi alabilirsiniz.

Umarım bu yazım dikkate alınır ve gerçekten mağdur olanlar için gerekli adımlar atılır.

Saygılarımla.

KONYA OBJEKTİF GAZETESİ İMTİYAZ SAHİBİ

Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r