0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uluslar arası emlak danışmanlık şirketi Knight Frank, 2023’ün ilk çeyreğinde konut fiyatlarının en çok artış gösterdiği ülkeleri açıkladı. Türkiye 56 ülke arasında büyük bir farkla birinci olurken, 150 kenti kapsayan bir başka araştırmada Ankara, İzmir ve İstanbul konut fiyat artışı sıralamasında zirveye yerleşti.

Türkiye konut fiyat artışında ilk sırada

Uluslar arası emlak danışmanlık şirketi Knight Frank, 2023’ün üçüncü çeyreği itibariyle konut fiyatlarının en çok artış gösterdiği ülkeleri açıkladı.

Knight Frank’ın 56 ülke ve bölgeyi kapsayan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye yıllık yüzde 132,8’lik artış ile konut fiyatlarının en çok arttığı ülke oldu.

Türkiye’deki konut fiyatları 6 ayda yüzde 40,8 yükselirken 2023’ün ilk çeyreğindeki artış ise yüzde 22,2 oldu.

Konut fiyatlarının en çok arttığı 10 ülkede yıllık artış yüzde 11,3-18,8 ile sınırlı iken Türkiye’deki fiyatların üç haneli, yüzde 132,8 artması dikkat çekti.

Türkiye’nin ardından konut fiyatlarının en çok yükseldiği ikinci ülke yüzde 18,8 ile Kuzey Makedonya oldu.

Makedonya’yı yüzde 17,3 ile Hırvatistan takip ederken konut fiyatlarının en çok arttığı dördüncü ülke yüzde 16,6 ile Macaristan oldu. Macaristan’ı yüzde 15,3 artışla Litvanya takip etti ve 5. sırada yer aldı.

Konut fiyatlarının dünya genelinde en çok gerilediği ülke ise yüzde 15,7’lik düşüşle Güney Kore oldu. Yeni Zelanda’da yüzde 13, Hong Kong’da ise yüzde 10,3 gerileme yaşandı.
Knight Frank’ın dünyadaki 150 kenti kapsayan global konut fiyatları endeksi 2023 ilk çeyrek sonuçlarına da Türk şehirleri damga vurdu.

Son bir yıllık fiyat artışına bakıldığında dünyada konutların en fazla arttığı şehir yüzde 135,3 ile Ankara oldu.

Ankara’yı yüzde 133 ile İzmir takip ederken İstanbul ise yüzde 127,3 artışla üçüncü sırada yer aldı.

Türk şehirlerini yüzde 22,5 artışla Zagreb, yüzde 20,2 ile Budapeşte ve yüzde 18,8 ile Üsküp takip etti.

Raporda Türkiye’nin yine listenin başında olması aşırı enflasyonun sonucu olarak açıklandı.

“Son dönemde para politikasına yönelik daha ortodoks bir yaklaşıma geçişin, enflasyonist baskılarda hızlı bir düşüşe yol açması pek mümkün görünmüyor” denilen raporda ilk çeyrekteki yüzde 22’lik artışın daha fazla artışın devam edeceğini gösterdiği ifade ediliyor.