Gelecek Nesiller İçin Endişeliyim..! Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY Yazdı.
768 okunma

Gelecek Nesiller İçin Endişeliyim..! Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY Yazdı.

Bu yazıya nasıl başlayacağım konusunda hiç bir fikrim yok. Ama mutlaka okuyun ve bana yorumlarda sizlerde fikrinizi belirtin lütfen sevgili okuyucular. Dedelerimiz, Babalarımız, Bizler ve Oğullarımız... Öncelikle bir tespit yapmak istiyorum. Bu tespitlerimi ve görüşlerimi yazarken hiç bir kimseyi kast etmediğimi ama hepimizi ilgilendirdiğini yazmak zorundayım. Dünya nesli nereye gidiyor? Yazımın yazılma amacı ilk önce budur. Tespitime gelirsek: '' Sanırım anası babası belli olan son nesil biz olacağız...''

ABONE OL
Şubat 11, 2025 19:56
Gelecek Nesiller İçin Endişeliyim..! Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY Yazdı.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu yazıya nasıl başlayacağım konusunda hiç bir fikrim yok. Ama mutlaka okuyun ve bana yorumlarda sizlerde fikrinizi belirtin lütfen sevgili okuyucular.

Dedelerimiz, Babalarımız, Bizler ve Oğullarımız…

Öncelikle bir tespit yapmak istiyorum.

Bu tespitlerimi ve görüşlerimi yazarken hiç bir kimseyi kast etmediğimi ama hepimizi ilgilendirdiğini yazmak zorundayım.

Dünya nesli nereye gidiyor?

Yazımın yazılma amacı ilk önce budur.

Tespitime gelirsek:

” Sanırım anası babası belli olan son nesil biz olacağız…”

Yazar burada ne demek istedi sorusu hepinizin kafasında oluştu eminim.

Açıklayayım ki daha net anlaşılsın.

Ben 40’lı yaşlarda Z kuşağı dediğimiz absürt yaratıkların babası olacak bir yaştayım. Benim yaşıma yakın hemen hemen herkes ne demek istediğimi daha net anlamıştır sanırım. Bizim kuşağın babaları, dedeleri daha düzgün bir aile yapısına sahipti. Bir baba çalışarak ailesini kendi başına geçindirebiliyor ve üstüne ev araba alabiliyordu.

Biz bir önce ki nesilden fakir acınası bir kuşağız.

Ev ekonomisinin devamlılığı için annelerin çalışmak zorunda bırakıldığı, çocuklarını dedelerde anneaneler de, babaanneler de veya bakıcılar da büyütmek zorunda olduğu bir çağda doğduk.

Biz sokaklarda oynarken, kendi çocuklarımızı korkudan sokağa çıkaramadık. Haliyle evde teknolojik iletişim aletleriyle büyüyen ve hiç kimseye bağlılık hissetmeyen bencil, mutsuz, bir nesil yetişti.

Bu yazdıklarım sadece Türkiye için değil tüm avrupa hatta teknolojik gelişimin sağlandığı tüm dünya ülkeleri için geçerlidir.

Dünyanın en zengin adamlarından biri olan ‘elon mask‘ bile bu anlattığım çağdan ve iletişim bozgunculuğunda şikayetçi, nedeni ise oğlunun trans birey-liğe geçmesi veya bu yöne itilmesi kendi tabiriyle. ABD başkanı Turp-un aman klavyem sürçtü kusura bakmayın, Tramp’ın gelir gelmez imzaladığı 28 maddeyi okumanızı tavsiye ederim. Bir çok maddesi LGBT‘nin kısıtlanması ile ilgiliydi. Yine başka bir bilimsel makalede Japonya‘da 2035 de bir biri ile akraba hiç çocuk olmayacak tespiti yapıldı. Almanya kimden olduğu belli olmayan çocukları doğurup sokağa atmasınlar diye bebek kabinleri oluşturdu. (İstenmeyen bebekler anneleri tarafında bu kabinlere bırakılıp devlete teslim ediliyor.)

Bu aktardığım olaylar hepsi bilimsel gerçekler ve makalelere konu oldular.

İşe aile yapısının bozarak başladılar. Dedelerimiz zamanında böyle sorunlar olmaz, sorunlu bireyler aile meclisinde görüşülür, aile büyükleri bu işleri aile içinde çözerlerdi. Babalarımızın çağında ise az da olsa ailelerin aile birliktelikleri bozulmaya başladı ve bunun sonucunda boşanmalar başladı. Bizim çağımız ise evli kalabilme çağı değil maalesef. İnsanlar evlensede öyle-yada böyle bu birlikteliği sürdürememekte ve aile bağları her iki tarafında yalnız yaşadığı evlere terk edilmektedir.

Annenin ve babanın yalnız yaşadığı ve yeni bir evliliğe yanaşmadan, çocuğa yabancı olan insanlarla oluşturdukları ikili münasebetler, ebeveynlerini örnek olan bizim çocuklarımızın neslinde evlenmeden yani aile bağı kurmadan ikili ilişkilere girebilmeyi normalleştirdi.

Şuan ki gençlik için, hiç bir ahlaki ve kanuni değerin önemi yok!

Bunu söylerken hiç ayrım yapmadan söylüyorum. Irk, renk, din, dil, cemaat, tarikat hepsinin çocukları aynı yolda maalesef.

İnanamayan çocuğunu, 7/24 ve tüm sosyal medya iletişim platformlarını da dahil ederek, en az bir ay takip etsin, ne dediğimi daha net anlar.

Şu an ergenlik yaşı 8-9’lara düşmüş durumda. Ergenliğe geçenlerin bakirlikten çıkış yaşı ise dünya ortalaması 12.

Belki Türkiye’de 15’dir tam olarak bilemiyorum. Bildiğim nikahsız birlikteliklerin yaş ortalamasının oldukça düşük olduğu, bu işleri yapanların sayılarının tahmin edilemeyecek boyutta çok olduğudur.

Bu işlerin normal görünmesi bizim neslin ahlak anlayışının çok dışındadır ama kendi çocuklarımız için. Bizim çocuklar yapmasın ama biz istediğimiz insanın çocuğuyla bu işleri yapalım.

Ne kadar da sığ ve düz mantık değil mi?

Ama sorun bu mantık anlayışında zaten…

Uyuşturucu meselesi ise apayrı bir boyuta çıkmış durumda, çocuklarımızın neslinde.

Bencil, sorumsuz, her istediğini önünde hazır bulan ama yine de mutsuz bir nesil.

Neden olmasın ki, bizler emeği ve emekle kazanmayı öğretmedik ki bu çocuklara.

Annede kalan çocuk istediği bir şeyi anneye yaptıramazsa gidip babaya yaptırıyor veya tam tersi.

Tespitimi tam olarak yazıp bitirmek istiyorum, siz okurken ne kadar bunaldıysanız bende yazarken o kadar bunaldım.

Ama birilerinin yazması anlatması gerekirdi. Ateşe ben gönüllü atladım…

”Evliliği ve aile bağı düzgün olan nesil dedelerimizdi.

Evlenip aile içinde sorunlar yaşayan ve bu sorunlara çocuklarının şahit olmasına sebep olan nesil babalarımız.

Evlilik birlikteliğini sürdüremeyen ama evlenip anası-babası belli olan çocuk yapan son nesilde biziz. Bizim çocuklarımızın böyle derleri yok!

Torunlarımız ise muhtemelen Piç olur, yani anası babası nikahsız birlikteliğe girmiş, babası belli olmayan veya babasının çocuğunu kabul etmediği, etmeyeceği nesil ise torunlarımızın nesli olur. Onların ise hiç birinin çocuğu olmaz…”

Çok uzak değil bu anlattıklarım, hayat gelip-geçiyor.

Ömrümüz olursa hep birlikte görürüz!

Elimizden ise seyirci olmaktan başka bir şey gelmez.

Ben masallara inanmam ama ahir zaman diye bir şey varsa gerçekten, bu zaman değilse, ne zamandır?

Çok canınızı sıktım biliyorum, hakkınızı helal edin ama ben böyle düşünüyorum!

Gazeteci Yazar Tankutalp ALTUNSOY

En az 10 karakter gerekli
Tüm Yorumlar (35)


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.